Antalya’da bu yıl 10’uncusu düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı’nda (YÖREX), ilk kez Türkiye’nin 81 ili ve KKTC’nin yöresel ürünleri bir araya geldi. Fuarın açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptı.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde TOBB’un desteğiyle düzenlenen YÖREX, ANFAŞ Fuar Merkezi’nde bu yıl 10’uncu kez kapılarını açtı. ‘Sizin Oraların Nesi Meşhur?’ sloganıyla 23- 27 Ekim tarihleri arasındaki fuarda, bu yıl ilk kez Türkiye’nin 81 ili ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 164 oda ve borsa, 18 kalkınma ajansının yanı sıra, valilik, belediyeler, kooperatifler, üretici birlikleri ve firmalardan oluşan 647 katılımcı var. Türkiye’nin 81 ili ve KKTC’nin yöresel ürünlerin sergilendiği fuarda, bu yıl 250 bin ziyaretçi hedefleniyor. Girişin ücretsiz olduğu fuar, 10.00-20.30 saatleri arasında ziyarete açık olacak.

YÖREX’in açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Muhittin Böcek, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Isparta Belediye Başkanı AK Parti’li Şükrü Başdeğirmen, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ve Türkiye’nin 81 il ve ilçelerinden belediye, oda ve borsa başkanları ile üst düzey temsilcileri katıldı. Törende coğrafi işaret tescil belgesi yeni çıkan dört ile, belgeleri Bakan Mustafa Varank tarafından takdim edildi. Konuşmaların ardından protokol heyeti il il stantları gezerek hem yöresel ürünler hakkında bilgi aldı hem de tatma imkanı buldu.

BAŞKAN DAVUT ÇETİN’DEN KARDEŞLİK VURGUSU

Fuarın açılışında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, YÖREX’in yalnızca binlerce yıllık kültür zenginliğini değil, aynı zamanda birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi de sergileyen büyük bir buluşma olduğunu belirtti.

Başkan Davut Çetin konuşmasında şunları kaydetti;

“YÖREX yalnızca binlerce yıllık kültür zenginliğimizi değil, aynı zamanda birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi de sergileyen büyük bir buluşmadır. Böyle bir dönemde YÖREX Türkiye buluşmasını onurlandırdığınız için teşekkürlerimi sunuyorum. YÖREX’i yıllardır sabırla geliştiren Sevgili Ali Çandır  kardeşime,  YÖREX’in bir Türkiye buluşması olmasını sağlayan Hisarcıklıoğlu Başkanımıza, Odalar ve Borsalar camiamıza ayrıca teşekkür ediyorum.

YÖREX’in Antalya’da büyümesi bir tesadüf değildir. Yöresel ürünler, bu ülkenin toprağıdır, kültürüdür, tarımıdır, el emeğidir ve aynı zamanda turizm ürünüdür. Antalya 30 yıldan bu yana Türkiye’nin yöresel ürünlerini dünyaya tanıtmaktadır. Bu yıl 16 milyon turiste ülkemizi tanıtmanın gururunu yaşayacağız. YÖREX bu ortak başarımızın bir kutlaması olmuştur.

Kalkınma Planımızda 2023 yılı için öngörülen 226 milyar dolar  ihracat rakamı yerine getirilemeyecek bir hedef değildir. Hammadde ihracatı yerine işlenmiş ürün ihracatını her alanda temel ilke olarak kabul edersek daha iyisini yapabiliriz. Türkiye yılda 12 milyar dolarlık gıda ihracatını çok daha yüksek düzeye taşıyabilir ve bu noktada yöresel ürünler en önemli gücümüzdür.

Bu yıl Turquality programında gıda ürünlerine dönük projelerin yer alması önemli bir gelişmedir. Turquality ve yeni destek programlarıyla yöresel ürünlerimizin ihracatını artırmamız mümkündür.

Bizler, Odalar ve Borsalar olarak yöresel kültür ürünlerimize sahip çıkmak için ciddi çaba harcıyoruz. Odalar ve Borsalar Birliğimizin de desteğiyle ülkemizde yöresel ürünler alanında bir bilinçlenme gerçekleşmiştir. Belki bu süreci Odaların yetkili olduğu bir yöresel ürün sertifikasıyla desteklemeliyiz.

Odalar ve borsalar olarak ayrıca ürünlerimize e-ticaret ve e-ihracatla dijital dünyada yer açıyoruz. Oda olarak biz, Antalya 4.0 projemiz kapsamında tarihi ve kültürel zenginliklerimiz için mobil uygulamalar geliştirmeye başladık.  Şimdi TEPAV ile turizmde büyük veri ve yapay zeka temelli analizlere başlamayı, bir sonraki aşamada alternatif turizm ve yöresel ürünlerimizi tanıtan mobil uygulamalar da yapacağız.

Dijital girişimcilik kültürünü Türkiye’nin her köyüne, her mahallesine yayabilirsek ihracat yapan 80 bin firmamızın yanına onbinlerce yeni ihracatçı ekleyebiliriz.

Gelecek hafta Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılını kutlayacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk’ün çağdaş uygarlık düzeyine erişme ve aşma hedefine uygun olarak,  her alanda hızlı bir ilerleme içerisine gireceğimize inanıyorum.

Bu inançla şimdiden hepinizin Cumhuriyet bayramını gönülden kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucularını, bu vatan için kendisini feda etmiş bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum. YÖREX’in Dünyaya Türkiye’nin gücünü, birlik ve beraberliğini en güzel şekilde göstermesini diliyorum.”

 

‘KALKINMA YERELDEN BAŞLIYOR’

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 10 yıldır kurumsallaşarak ve etkisini daha artırarak devam eden YÖREX’in yöresel ürünlerin markalaşması, ticarileşmesi ve korunması açısından sağladığı katkılarla bölgesel kalkınma politikalarına destek verdiğini söyledi. Türkiye’nin verimli toprakları, tarımsal ürün çeşitliliği ve kendine özgü iklim yapısı sayesinde, zengin bir yöresel ürün potansiyeline sahip olduğunu belirten Varank, “Kalkınma önce yerelden başlıyor. Biz de bölgesel kalkınma politikalarımızda; yerel inisiyatiflerin oluşumuna imkân veren ve bölgelere göre en ideal şekilde farklılaştırılmış stratejiler izliyoruz. Bu manada; yöresel ürünlerin tespiti, standartlara uygun üretilmesi, ticarileşmesi ve nesiller boyunca aslına uygun şekilde korunmasını, yerel kalkınma açısından önemli buluyoruz” dedi.

COĞRAFİ İŞARET TESCİLSİZ İL YOK

Coğrafi işaretlere özel bir parantez açılması gerektiğini belirten Bakan Varank, “Coğrafi işaret, bir anlamda toprağın, yörenin imzası demek. Bu tesciller; bulundukları bölgeye, cezbedici ve merak uyandırıcı bir nitelik katıyor. Coğrafi işaretler mevzuatı 1995’te yürürlüğe girdiğinde bu konu, bağlı kuruluşumuz Türk Patent ve bakanlığımız personeli dışında, hemen hemen hiç kimse tarafından bilinmeyen bir husustu. O günlerden bugüne, tüm paydaşlarımızla birlikte farkındalığı artırmak adına çok çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Bugün itibarıyla 454 tescilli ürünümüz var. Tescile sahip olmayan hiçbir ilimiz bulunmuyor. İşlemleri halen devam eden 429 başvurunun yanı sıra ilk değerlendirmelere göre 2 bin 500 civarında potansiyel coğrafi işaretimizin olduğunu biliyoruz. Ülkemizin asırlardır süregelen medeniyet ve kültür beşiği yapısını dikkate aldığımızda, bu sayının zaman içinde on binlerce olması çok muhtemel” diye konuştu.

2 MİLYAR EURO’LUK POTANSİYEL

Tescil sayısı kadar, tescillenen bu ürünlerin ekonomiye sağladığı katma değerin de önemli olduğunu vurgulayan Bakan Varank, İtalya’nın 500’ün üzerindeki tescilli coğrafi işaretinin, ülke ekonomisine 12 milyar Euro’nun üzerinde gelir sağladığını söyledi. Türkiye’nin tescilli işaretlerinin pazar payının ise 2 milyar Euro civarında olduğunu belirten Varank, “Dolayısıyla, tescilden sonraki süreçler olan ticarileşme, markalaşma, ihracat ve gastronomi turizmi gibi politikalara daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü coğrafi işaretli ürünler güçlü bir pazarlama stratejisiyle birleştiğinde; yerel üretime, turizme, istihdama, kırdan kente göçün engellenmesine yani kalkınmaya çok güçlü destek veriyor” diye konuştu.

DOĞU KARADENİZ’E 5 MİLYONLUK DESTEK PROGRAMI

Kalkınma ajanslarının yöresel ürün envanterini çıkarıp, kültürel mirasımızı kayıt altına aldığı ve coğrafi işaret tescil süreçlerinden, fuarlarda ürünlerin ticarileşmesine yönelik destekler sunduğundan da bahseden Bakan Varank, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın, coğrafi işaretli ürünlerden elde edilen geliri artırmak için 5 milyon liralık mali destek programı planladığını açıkladı.

AB’DE 35 ÜRÜN COĞRAFİ İŞARET SIRASINDA

Coğrafi işaretlerimizin yurt dışında da tescil edilmesinin, yöresel ürünlerin ihracatının artırılması açısından oldukça elzem olduğunu söyleyen Bakan Varank, “Bunun için Türk Patent, Avrupa Birliği Komisyonu’yla işbirliği yapıyor. İlk aşamada sırada bekleyen 35 coğrafi işaretimizin AB’de hızlı bir şekilde tescilini hedefliyoruz. Bu tesciller tamamlandığında; hem oradaki kötüye kullanımı engelleyecek hem de ürünlerimizin kalitesini göstereceğiz” dedi.

‘DÜNYA LİTERATÜRÜNE EKLEYECEK BİNLERCE HAZİNEMİZ VAR’

Herkesin vazgeçilmez lezzeti simidin, Oxford İngilizce Sözlüğü’ne yeni eklenen kelimeler arasında yer aldığını belirten Bakan Varank, “Anlamına baktığınızda şöyle diyor; Türkiye menşeili, pişirilmeden önce pekmez ve susamla kaplanmış halka şeklinde ekmek türü. İşte bizim aslında dünya literatürüne ekleyecek binlerce kelimemiz, hazinemiz bulunuyor. Madem zamanın ruhu da yerelden ve doğal olandan yana. Biz Bakanlık olarak, Türkiye’nin yerel değerlerinin markalaşmasını sağlamak adına tescillerimizi ve bunların ticarileşmesini artırmayı hedefliyoruz” dedi.

TÜRKİYE’NİN BÜTÜN RENKLERİ

10 yıl önce sadece 40 ilin katıldığı ve 24 bin ziyaretçisi olan YÖREX’in 81 ilin tamamını kapsayan ve 250 bine yakın ziyaretçiye ulaşmasının büyük gurur olduğunu belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise “YÖREX Türkiye’nin vitrinidir. Burada Türkiye’nin tüm renkleri bir araya gelmektedir. Eğer coğrafi işaretler bugün bu kadar biliniyor ve önemseniyorsa oda borsalar ve kadın girişimcilerimizin katkısı çok büyüktür. Son 10 yılda coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40’ı oda ve borsalar tarafından tescil edildi. Ürün sayısı 150’yi geçti. YÖREX yöresel ürünlerin markalaması ve ticari değer kazanması noktasında önemli bir değer oldu” dedi.

AB NEZDİNDE TESCİLİN ÖNEMİ

Yöresel ürünler ve coğrafi işaret tesciliyle ilgili Türkiye’nin yedi bölgesinde sempozyumların başlatıldığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

“Coğrafi işaret tescili işi sadece yurtiçinde bitmiyor, yurtdışında tescil edilmediğinde bir anlamı yok. Şu ana kadar üç ürün Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısı Avrupa Birliği’nce (AB) tescil edildi. Tescil bekleyen 35 ürünümüz daha var. Son dönemde yaşanan ekonomik çalkantıdan kurtulmanın yolu da aslında Anadolu topraklarında yatıyor. 200’den fazla çeşit peynir var elimizde ama İtalya, Fransa, Hollanda sadece birer peynir markası çıkarmış. Bizim 200 çeşit peynirimizin ihracatı 200 milyon doları bulmuyor ama adamların bir çeşit peynirden 2, 3, 4 milyar dolar kazançları var. Onun için herkesin kendi yöresel ürününe sahip çıkması lazım.”

12 BİN YILLIK MEDENİYETLERİN BİRİKİMİ

ATB Başkanı Ali Çandır da YÖREX ile Göbeklitepe’den bugüne 12 bin yıllık medeniyetler birikiminin bir yansıması olan yöresel ürünlere sahip çıkma, hakkını ve hukukunu koruma, gerçek değerini buldurma, ulusal ve uluslararası piyasalarda ticaretini artırmayı amaçladıklarını söyledi. YÖREX’in 10 yıllık sürede bir Türkiye markası olduğunu belirten Ali Çandır, “81 ilimizin tamamını kapsayan ve tamamen bize ait olan ürünlerimizi bir çatı altında topladığımız YÖREX ile insanlarımızın bir adımda tüm yöresel ürünlerimizi görmesini, tatmasını, hissetmesini sağladık. Bize ait olan bu ürünlerin yaygınlaşmasına ve insanımızın sahiplenmesine fırsat verdik” dedi.

3 BİNE YAKIN YÖRESEL ÜRÜN 

Bu topraklara özgü 3 bine yakın yöresel ürün olduğunu belirten Çandır, bu ürünlerin büyük bölümünün kıyıda köşede kaldığını, öz tüketimle sınırlandığını, ticari değerinin azaldığını ve yok olmaya yüz tuttuğunu kaydetti. Türkiye’nin yöresel ürün çeşitliliği itibarıyla dünya çapında özel bir yere sahip olduğunu belirten Çandır, dünyada 200 milyar Euro’luk coğrafi işaretli ürün piyasası bulunduğunu söyledi. Çandır, “Ülkemizi en az 2 milyar Euro’luk coğrafi işaretli ürün ihracatı olmalıdır. Ancak, henüz bunun çok gerisindeyiz. Özellikle uluslararası düzeyli coğrafi işaretli ürün ihracatımız birkaç yüz milyon Euro düzeyindedir” dedi.

’81 İL, 81 ÜRÜN’ PROJESİ

Coğrafi işaret tescilli ürünlerde 10 yıl önce 48 olan coğrafi işaretli il sayısının, bu yıl 81 ilin tamamına yayıldığını açıklayan Çandır, şu önerileri sıraladı:

“Coğrafi işaretin, ürünlerimize beklenen değeri kazandırması için mutlaka etkili bir kayıt, takip ve denetim sistemi olmalıdır. Müstakil bir coğrafi işaret enstitüsü ile üretici, tüketici ve denetleyen gibi tüm tarafların yer alacağı coğrafi işaret bilgi sistemi (CİBİS) kurmaktır. 81 ilimizi kapsayan 26 bölgesel kalkınma ajanslarımızın ve her ildeki oda-borsamızın desteğinde coğrafi işaretli ’81 il, 81 ürün’ isimli yeni bir proje paketi hayata geçirilmelidir. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerimizin tüketici motivasyonunu artırmak, sahip olduğu eşsizliği ve hikayesini yerinde pazarlayabilmek için alternatif turizm alanı oluşturmalıyız. Yeni kurulan turizm ajansının da desteği ile bu konuda çok taraflı pilot projeler üretmeliyiz.”

Bakan Varank, daha sonra beraberindekilerle stantları gezdi. Kayseri standına gelen Bakan Varank, eline satırı alarak pastırma dilimleyip ziyaretçilere ikram etti. Bir stantta halı dokuyan kadının yanına da oturan Varank, bir süre sohbet ettikten sonra halıya ilmek attı. Bakan Varank, daha sonra fuardan ayrıldı.