Dünyaca ünlü Döşemealtı halısı dokuyan son zanaatkarlardan Ayşe Taç (55), mesleğini yeni nesle öğretmek istiyor. Annesinin dizi dibinde 8 yaşında gazlı lambanın ışığı altında izleye izleye öğrendiği halı dokumacılığını günümüzde de devam ettiren Taç, ortalama büyüklükteki bir halıyı 2 ayda tamamladığını söyledi.
Antalya Döşemealtı’nda, ilçenin adıyla dokunan, kendine özgü motif ve renkleriyle bilinen Döşemealtı halısı, ilk çıktığı yer olan Kovanlık mahallesinde bir iki tezgahta hayat bulmaya devam ediyor. Makineleşme, yorucu ve zahmetli olmasının yanında, değerini bulmaması nedeniyle tezgahlardaki dokunan halıların sayısı gitgide azaldı. Yörük kültürünün dokumacılığı bölgeye yaymasıyla, yörede asırlardır dokunan, doğal bitkilerden elde edilen koyun yününün kök boyası ile motiflenmesiyle ortaya çıkan Döşemealtı halısı, zamana direniyor.
Ünü dünyaya yayılan Döşemealtı halılarında genellikle kırmızı, mavi, lacivert, bordo, yeşil, siyah, beyaz renkler kullanılıyor. Türk düğümü, ters düğüm veya Gördes düğümü adı verilen teknikle dokunan halılar, büyüklüklerine göre seccade, yolluk ve çeyrek olarak adlandırılıyor.
MESLEĞİ GENÇLERE ÖĞRETMEK İSTİYOR
El emeği göz nuruyla halı dokumacılığını evinin bir köşesindeki tezgahta yaşatmaya çalışan 2 çocuk annesi Ayşe Taç, iplikleri boyamakta kullandığı bitki ve köklerini dağlardan topladığını anlattı. Taç, “Döşemealtı’nda halı dokuyan iki veya üç kişi kaldı. Bunlardan biri de benim. Sırf yeni nesle dokumacılığı öğretmek için eğitmen sertifikası aldım. Bizlerden sonra da bu meslek devam etsin istiyorum” dedi.
Kovanlık Mahallesi’nde doğup büyüdüğünü anlatan Ayşe Taç, çeyizi dahil ailesiyle birlikte oturduğu evin masraflarını halı dokuyarak karşıladığını anlattı. Saatlerce halı tezgahı önünde ilmik attığını söyleyen Taç, “Annemin dizi dibinde 8 yaşında gaz lambasının ışığı altında öğrendiğim halı dokumacılığı, hayatıma yön verdi. Çocuklarımı okuttu, geçimimi sağladı. Doğal boyayla boyanan halı solmaz, kolay kolay eskimez. Sağlığa da zararı yoktur. Özellikle Döşemealtı halısının üzerine oturduğunuzda sıcaklığı hissedersiniz” dedi.
Eli ayağı tutmayıncaya, gözleri görmeyinceye kadar tezgahın başından ayrılmayacağını anlatan Taç, “Ne kadar iş yaparsam yapayım, ben tezgahın başında dinleniyorum. İplerini de kendim yünden yapıyorum. Kök boya ile boyasını da yapıyorum. Hepsi doğal. Ölmesin mesleğimiz. Yeni nesillere öğretmek istiyorum” dedi. Ortalama büyüklükteki bir halıyı 2 ayda dokuduğunu anlatan Ayşe Taç, zanaatının zamanla yeniden önem kazanacağına inancını kaybetmek istemediğini söyledi. DHA