46.Grup (Taşıt kiralama ve ilgili hizmetler) Meslek Komitesi, Emniyet mensubu trafik polislerinin yazdığı cezaları ispat zorunluluğu olmasına rağmen, Fahri Trafik Müfettişlerinin böyle bir zorunluluğunun olmadığına işaret ederek, bu olumsuzluğun giderilmesi için gerekli düzenlemenin yapılmasını önerdi.

Komite üyeleri, “Fahri Trafik Müfettişliği Görev Ve Çalışma Yönetmeliğiiçeriği hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulundular. İlgili Yönetmeliğin 9. maddesi “Müfettişlerin Görev ve Yetkileri başlığı altında yer alan “Müfettişler;

  1. a) Tespit ettikleri kural ihlallerine ilişkin olarak EK-3’teki tutanağı düzenledikten sonra, bir hafta içerisinde en yakın trafik birimine teslim ederler.
  2. b) Trafik güvenliği ile ilgili görüş ve önerileri bildirebilirler.
  3. c) Yer ve zamanla sınırlı olmayıp, ülkenin her yerinde görevli sayılırlar.
  4. d) Görevlerini yürütürken, adil ve tarafsız olmak zorundadırlar.
  5. e) Araç durduramaz, sürücülerle muhatap olamaz, belge veya evrak kontrolü yapamazlar.” denildiği hatırlatıldı.

Yönetmelik hükümlerine göre, fahri trafik müfettişlerinin hatalı sürücüler hakkında trafik suçu tespit tutanağını düzenledikten sonra bu tutanağı en yakın trafik birimine göndermesiyle birlikte sürücülere ilgili cezaların tebliğ edilebildiğini ifade eden komite üyeleri, müfettişlerin trafik suçuna ilişkin fotoğraf, kamera kaydı veya radar verileri gibi ispat zorunluluklarının olmaması nedeniyle, suçsuzluğuna inanan sürücülerin ancak mahkeme yoluyla hak arama sürecini başlatabildiklerini dile getirdiler.

Bu sürecin gerek sürücü, gerekse de mahkeme tarafından delil toplama konusunda yorucu, yıpratıcı ve zaman alıcı bir durum olduğu belirten komite üyeleri, emniyet mensubu trafik polislerinin bile yazmış oldukları trafik cezalarında ispat zorunluluğu olmasına rağmen, fahri trafik müfettişlerinin böyle bir zorunluluğunun olmamasından dolayı söz konusu trafik cezaları ile ilgili olarak açılan binlerce davanın mahkemelerin iş yükünün arttığını belirttiler. Bu durumun diğer davalara sıra gelmemesinden dolayı da süreçlerin uzadığı ve adaletin geç tecelli ettiğini de ifade ettiler.

Yaşanan bu olumsuzluğun önlenmesi amacıyla, emniyet mensubu trafik polislerinde olduğu gibi fahri trafik müfettişlerinin yazmış oldukları cezalar hakkında ispat zorunluluğu getirilmesini öneren komite, söz konusu önerilerinin TOBB aracılığıyla İçişleri Bakanlığı’na iletilmesini istedi.

REHİN KALDIRMA

Komite üyeleri, Türkiye İş Bankası A.Ş. tarafından taşıt kredisi ya da taşıt rehini karşılığı kullandırılan ihtiyaç ve ticari kredilerde; kredi süresince rehin altına alınan taşıtların borç bittikten sonraki rehin kaldırılma işleminin uzun sürmesi nedeniyle vatandaşlar ve işletmelerin maddi-manevi zarara uğradıklarını ifade ettiler.

E-rehin sistemi devreye girdikten sonra kullanılan kredilerde, rehin altına alınan araçların rehinlerinin kaldırılma işleminin çok daha kısa sürdüğü hatırlatan komite üyeleri, taşıt kredilerindeki rehinleri daha kısa sürede kaldırmaları için Türkiye İş Bankası A.Ş Antalya Bölge Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını istediler.

ARAÇ ALIM-SATIMDA MAĞDURİYET

Karayolları Trafik Kanununa göre, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapıldığını hatırlatan komite üyeleri,  bu satışın da noterlerce tescil belgesine tarih konularak ve tasdik edilmek suretiyle işlendiğini vurguladılar.

Ayrıca, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemleri noterler tarafından, siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç onbeş iş günü içinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini hatırlatan komite üyeleri, noterlerin vergi dairesi müdürlüklerine satış işlemlerini bildirmesi üzerine intikal eden araçların vergi kayıtları, satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca önceki malikin vergi mükellefiyetine son verildiğini belirttiler.

Bundan sonra da yeni malik adına vergi mükellefiyeti tesis edilmesi gerektiğini vurgulayan komite üyeleri, trafiğe tescil edilmiş araçların noterler tarafından belli süre içinde tescil kuruluşu ve vergi dairesine bildirilerek kayıt ve tescil işlemlerinin yaptırılmasının kurala bağlandığını hatırlattılar.

Ancak taşıtların satış işlemi gerçekleştirildikten sonraki tarihlerde motorlu taşıt vergisi ve trafik cezası gibi borçların taşıtın eski maliki adına işlenmesi nedeniyle taşıt alım-satım işlemi yapan üyelerimizin mağdur oldukları ifade eden komite üyeleri, üyelerinin yaşadıkları mağduriyetlerin önlenmesi maksadıyla TOBB aracılığı ile Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına yazı yazılmasını istediler.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu, komitenin öneri ve isteklerini yerinde bularak ilgili kurum ve kuruluşlarla yazışmaları başlattı.