ATSO Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, anayasa tartışmaları, savunma sanayi fonu, sanayi üretimindeki daralma, ithalat rekorları ve perakende satışlardaki artış gibi güncel ekonomik konuları değerlendirdi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda Meclis Başkan Vekili Nilay Akbaş’ın açılış konuşmasıyla başladı. ATSO Meclisi’nde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, anayasa tartışmaları, savunma sanayi fonu konusu, sanayi üretiminde daralma, tüketim malı ithalatında yaşanan rekor ve perakende satışlardaki artış, gıda israfı, ATSO hizmet binasında üyelere yönelik gerçekleştirilen yenilikler ile yaşam hakkı ihlali konularında açıklamalarda bulundu. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Başkan Yusuf Hacısüleyman, “Gelecek hafta ülkemiz için bir miladın yıl dönümü. Şimdiden Cumhuriyet Bayramı’mızı kutluyorum. Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu ve küllerimizden yeniden doğuşumuzun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, devletimizin kuruluşu ve kalkınmasında emeği geçen tüm devlet adamlarımıza, askerlerimize, şehitlerimize, gazilerimize huzurlarınızda sonsuz şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“EKONOMİ YANGIN YERİ, BİZ NE KONUŞUYORUZ?”

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, gündemin sürekli değişmesinin durumu net görmeyi zorlaştırdığını belirterek, “Birkaç adım geriye çekilip bakınca, ne kadar sığ sularda debelendiğimizi görmek mümkün” diye konuştu. Anayasa tartışmaları ve savunma sanayi fonu gibi konuların gündemi değiştirdiğini ifade eden Hacısüleyman, “Siyasi partiler yeni bir anayasa üzerinde çalışıyor. Ancak, ‘Devletin ülkesi ve milleti olmaz. Anayasanın 4. maddesi de değişmelidir’ gibi açıklamaların amacı nedir? Ekonomimiz büyük sorunlar içinde; etraf yangın yeri, milyonlarca mülteci var, hayat pahalılığı artmış ve liyakat dibe vurmuşken, biz ne konuşuyoruz?” açıklamasında bulundu.

SAVUNMA SANAYİ FONU KONUSU

Savunma sanayi fonu için ek kaynak yaratma önerisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmasının ardından kamuoyunun haberdar olduğunu belirten Başkan Yusuf Hacısüleyman, bu çalışmanın vergi beyannamelerinden, noter işlemlerinden ve 100 bin TL üzeri kredi kartlarından kesinti yapılmasını öngördüğünü ifade etti. Devletin vatandaşlara, “Savunma sanayimiz büyük bir atak içinde, 2025’te 500 TL tek seferlik kesinti yapacağız” demesi durumunda kimsenin itiraz etmeyeceğini düşündüğünü belirten Hacısüleyman, “Birinci sorun, ilgililerin bir açıklama, bir bilgilendirme ihtiyacı duymadan bunu Meclis’e sunmaları ve bizim bunu sonra medya üzerinden öğrenmemiz. İkinci sorun beyannameler üzerinden fon toplanacak olması. Kar eden, etmeyen ve zarar eden herkes fon ödemesi yapacak. Üçüncüsü kredi kartlarından kesintiler. Kredi kartı, adı üzerinde bir borçlanma aracı. Yani kredi kullanıyoruz. Yani borçlanma üzerinde vergi alınması teklif ediliyor. Böyle mantıktan uzak bir şey olabilir mi?” dedi.

SANAYİ ÜRETİMİNDE DARALMA

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Ağustos ayında sanayi üretim endeksinin yüzde 5,3 gerilediğini belirterek, bu gerilemenin yalnızca Ağustos’a özgü olmadığını, Nisan ayından bu yana üretim azalışı yaşandığını vurguladı. Haziran, Temmuz ve Ağustos’ta sanayi üretim endeksinin sırasıyla yüzde 5, yüzde 4 ve yüzde 5,3 düştüğünü kaydeden Hacısüleyman, “Bunlar çok sert bir daralmaya işaret ediyor. Yani sanayinin ekonomimiz içindeki payı tarihi düşük seviyelere geriledi. Bunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu konuşmamıza gerek yok zannediyorum. Bizim gibi bir ekonomide üretimin kalbi imalat sanayiidir. Çünkü imalat sanayii tarım ve madencilikle birlikte katma değer üreten sektördür. Hizmetler sektörü ise üretken olan sektörlerde elde edilen katma değeri ekonomiye yeniden dağıtan sektördür” dedi.

TÜKETİM MALI İTHALATINDA REKOR, PERAKENDE SATIŞLARDA ARTIŞ

Sanayinin daralırken vatandaşların ithal tüketim mallarına olan talebinin yüksek olduğunu ve perakende tüketiminin artmaya devam ettiğini belirten ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, toplam ithalatın gerilediğini, ancak bu gerilemenin ara malı ve yatırım mallarından kaynaklandığını, tüketim malı ithalatında ise artış yaşandığını ifade etti. Hacısüleyman, “Bu durum, sanayi üretiminin gerilemesine rağmen tüketim ve perakende satışların hızla arttığını gösteriyor. Eylül’de enflasyon aylık yüzde 2,97 olurken, tüketici fiyatları geçen yıla göre yüzde 49,38 arttı. Eğitim harcamalarındaki aylık artış yüzde 14 ile en yüksek oldu” diye konuştu. Yıllık enflasyonun son 4 aydır gerilediğini, Mayıs’tan bu yana 26 puan düştüğünü belirten Hacısüleyman, olumsuz taraftan ise aylık enflasyonun yüksekliğine ve Merkez Bankası’nın hedeflerinden uzak kalındığına dikkat çekti. Başkan Hacısüleyman, maliye politikalarının para politikasına katkı vermekte geciktiğini ve kamu tasarruf sürecinin ne durumda olduğunu bilmediklerini vurguladı.

HER SEKTÖR SORUMLULUK ALMALI

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in fırıncılık sektörüyle ilgili açıklamalarına dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Hacısüleyman, “İş dünyası olarak, vergi yükümlülükleri ve kayıtlı ekonomi konusunda sadece tek bir sektörü örnek vermenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Her sektörün, büyük veya küçük fark etmeksizin, vergi düzenlemelerine hassasiyetle uyması, kayıt dışılıkla mücadelede sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz. İş dünyasının tüm paydaşları olarak, adil bir vergi sisteminin toplumsal gelişim için temel olduğu bilinciyle, bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olmanın önemini bir kez daha vurgulamak isteriz” açıklamasında bulundu.

BM: 1 MİLYAR ÖĞÜN ÇÖPE GİTTİ

Dünya genelinde giderek büyüyen gıda israfı sorununa dikkat çeken Başkan Yusuf Hacısüleyman, Birleşmiş Milletler’in raporuna göre, 2022 yılında üretilen gıdanın yüzde 19’unun, yani kişi başına 132 kilogramın çöpe gittiğini kaydetti. Dünyada, 783 milyon insanın açlıkla mücadele ederken, her gün 1 milyardan fazla öğünün israf edildiğini vurgulayan Hacısüleyman, “Bu rakamlar, yalnızca açlık ve yetersiz beslenme sorununu değil, aynı zamanda gıda israfının çevre ve iklim üzerindeki olumsuz etkilerini de gösteriyor. Antalya gibi turizm ve tarım açısından zengin bir şehirde, ekonomik büyümeyi sürdürürken bu sorunlara karşı farkındalık yaratmak önemlidir. ATSO olarak, israfın azaltılması, sürdürülebilir tarım uygulamalarının desteklenmesi ve yerel ekonominin çevre dostu hale gelmesi için farkındalık çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

ATSO’DA ÜYELERE YENİ HİZMETLER

ATSO üyelerine yönelik kaliteli hizmet ve projelerin her geçen gün daha fazla hissedileceğini ifade eden Başkan Hacısüleyman, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Sevgili başkanımız Ali Bahar ile planlayıp projelendirdiğimiz, ticaret ve sanayi odamıza kazandırdığımız devlet destekleri hizmet ofisimizin bilgisine başvuran üyelerimizin sayısı her geçen gün daha da artıyor. Üyelerimizin bu hizmetten yararlanmalarını büyük bir memnuniyetle izliyoruz. Ofisimizin, komitelerimizin toplantılarına katılarak bilgilendirme çalışmaları da devam etmektedir. Üyelerimize kazandırdığımız başka bir hizmetimiz ise açılışını birlikte gerçekleştirdiğimiz, Oda ve Ticaret Sicilinin yeni büroları oldu. Gerek üyelerimizin gerekse hizmet veren değerli iş arkadaşlarımızın, daha uygun ve yakışır hizmet alanlarına kavuşmuş olmalarından mutluyuz.”

Oda ve Ticaret Sicil işlemleri için üyelerin artık öğle aralarında beklemek zorunda kalmayacağını dile getiren Başkan Yusuf Hacısüleyman, birimlerde çalışan personelin öğle tatillerini dönüşümlü olarak kullanacağını ifade ederek, “Bu sayede üyelerimize kesintisiz hizmet sunabilecek ve üyelerimizin zaman kaybı yaşamamasını önlemiş olacağız” dedi.

YAŞAM HAKKINI KORUMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU

Özellikle son yıllarda neredeyse her gün ülkede yaşanan kadın ve çocuk cinayetleri ile istismar haberlerinin herkesi derinden üzdüğünü belirten Hacısüleyman, “9 Ekim ödül törenimizde dile getirmemizin üzerinden fazla vakit geçmemişti ki, başka bir yaşam hakkı ihlali haberine uyandı ülkemiz. Bu nedenle bir kez daha dile getirmek istiyorum. Bir taraftan ‘seni koruyamadık’ sözleriyle birey ve toplum olarak kendinizi sorumlu tutarken, diğer taraftan bu faillerin işledikleri suçlarla ilgili yaratılan, cezasızlık ve cezadan kurtulma algısı veya hafifletici cezalarla kurtulması, toplumun adalet duygusunu oldukça zedelemekte, hatta yenilerinin eklenmesine yol açmakta ve vicdanımızda da büyük bir yük oluşturmaktadır. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak yaşam hakkını kutsal bir değer kabul ettiğimizi, özellikle kadın ve çocuklarımızın yaşam hakkına yönelik şiddetin, her zaman karşısında olacağımızı bir kez daha ifade etmek isteriz” açıklamasında bulundu.