Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı Ocak ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hacısüleyman, aylık enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini ancak yıllık enflasyondaki düşüş eğiliminin devam ettiğini belirtti.

Aylık enflasyonun yüksek gelmesinin yılbaşında yapılan vergi ve fiyat ayarlamaları ile asgari ücret artışının etkilerini yansıttığını belirten Başkan Yusuf Hacısüleyman, “Ocak ayı TÜFE oranı yüzde 5,03 ile piyasa beklentilerinin bir miktar üzerinde bir seyir izledi. Yıllık enflasyon ise yüzde 42,12 düzeyinde gerçekleşirken, sınırlı da olsa yıllık enflasyondaki düşüşün devam ettiği görüldü. Ancak, uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının enflasyonu kontrol altına almada etkili olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle, temkinli olmak ve önümüzdeki dönemde enflasyonun seyrini izlemek büyük önem taşıyor” dedi.

Eğitim, Sağlık ve Konutta Yüksek Artış

Ana harcama grupları itibarıyla en yüksek fiyat artışının sağlık sektöründe gerçekleştiğini belirten Hacısüleyman, “Ocak ayında en yüksek artış yüzde 23,57 ile sağlık grubunda yaşandı. Bunu yüzde 7,66 ile çeşitli mal ve hizmetler ve yüzde 7,63 ile eğitim harcamaları takip etti. Yıllık bazda ise en yüksek artış yüzde 99,93 ile eğitim, yüzde 68,90 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, yüzde 55,02 ile sağlık harcamalarında görüldü” şeklinde konuştu.

TÜİK verilerine göre, endekste kapsanan 143 temel başlıktan 13’ünün fiyatlarında düşüş yaşanırken, 4 temel başlıkta değişim olmadığını, 126 temel başlıkta ise artış görüldüğünü belirten Hacısüleyman, enflasyonun farklı sektörler üzerindeki etkilerine dikkat çekti.

Üretim ve İhracata Destek Vurgusu

Enflasyonun gerileme sürecinde olmasına rağmen vatandaşların enflasyon algısının hemen değişmesini beklemenin gerçekçi olmayacağını vurgulayan Hacısüleyman, “Uzun bir süredir yüksek enflasyon ile mücadele eden vatandaşlarımızın hissedilen enflasyon ile teknik verileri aynı şekilde algılaması zaman alacaktır. Bunun için biraz daha sabırlı olmamız gerekiyor” dedi.

Önceki dönemlerde iç talebe bağlı olarak bir büyüme süreci yaşandığını, ancak bu dengenin değişmeye başladığını belirten Hacısüleyman, “Son iki aydır Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi, imalat sanayisinin büyümeye daha fazla katkı vermesi açısından bir fırsat olarak değerlendirilmeli. İhracattaki artışla birlikte büyümeye pozitif katkı sağlayacak iktisadi faaliyetleri ve üretimi teşvik edecek politikaların devreye alınması büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.