Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, “İspanya, kapanan sektörler için kiraların yarıya düşürülmesi gibi bir karar almıştır. Bizde de kira stopajı kalkmalı, kira indirimi, kira kredisi gibi yeni destekler verilmelidir. Her geçen gün ciddi bir kayıptır. Artık yiyecek-içecek hizmetleri gibi sektörlerde bıçak kemiğe dayanmıştır. Birçok işletme yok olma riski ile karşı karşıyadır” dedi.
“Sanki her gün seçim varmış gibi 24 saat siyaset konuşulmaktadır. Bunun, kime, neye faydası olduğunu anlamak mümkün değil” diyen Davut Çetin, “İşyeri kapalı kalan, borcunu ödeyemeyen, iş derdinde olan insanların sesi duyulmamaktadır. Toplumun psikolojisine dikkat edilmelidir. Bugünlerde televizyonlarda psikoloji konularını işleyen Bir Başkadır, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı gibi televizyon dizilerinin ilgi görmesi boşuna değildir. Herkes gerçek sorunları konuşmaya ihtiyaç duymaktadır. Medya, sanat dünyası ve siyaset toplumun bu ihtiyacına cevap vermelidir” ifadesini kullandı.
Yılın son meclis toplantısı elektronik ortamda yapıldı
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Aralık Ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında, meclis üyelerinin yoğun katılımıyla elektronik ortamda gerçekleşti.
Yılın son meclis toplantısında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, Oda faaliyetleri ve ekonominin yanı sıra, gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına geçtiğimiz günlerde yaşamını kaybeden ATSO Elmalı temsilcisi Nuri Efeoğlu’nu anarak başlayan Davut Çetin, sağlığına kavuşarak görevine dönen Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e de geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Bu yıl dünyanın kahramanları sağlık çalışanlarıdır
Davut Çetin, “Normal zamanda her yeni yıl bir ümit ve heyecan yaratır; maalesef normal bir zamanda değiliz. Pandemi can kaybına, sağlık kaybına, iş kaybına ve moral kaybına neden olmaya devam etmektedir. Ama yine de ümitli olmalı, topluma ümit ve güven vermeliyiz. Bu yıl dünyanın kahramanları sağlık çalışanlarıdır ve aşı geliştiren bilim adamlarıdır. Bildiğiniz gibi, Antalya Oda ve Borsaları olarak ilimizdeki 11 bin sağlık çalışanına birer buket çiçekle teşekkür ettik. Fedakârca çalışan bütün sağlık çalışanlarına buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni yıla aşı ümidiyle giriyoruz. Birçok ülke vatandaşlarını aşılamaya başladı. İnşallah aşılar etkili olur ve insanlık bu musibetten kurtulur” dedi.
Ekonomiyle birlikte her alanda zor ve adaletsiz bir yıl oldu
Pandemi nedeniyle dünyanın zor bir yıl geçirdiğini ifade eden Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü;
“Her yılın sonunda yılın değerlendirmesini yapar ve gelecek yıl beklentilerimizi paylaşırız. Bu yılı fazla konuşmaya gerek yok, ekonomiyle birlikte her alanda zor ve adaletsiz bir yıl oldu. Bir tarafta işini kaybeden milyonlar varken diğer tarafta borsalar zirve yaptı. Dünyada zengin-yoksul uçurumu hem ülkeler arasında hem de ülkeler içinde artmıştır.
Bu yıl bir kredi patlaması yaşadık
Dünya genelinde her sektör pandemiden farklı etkilendi. Bu yıl bir kredi patlaması yaşadık. Türk lirası kredi hacmi yılbaşından bu yana 1 trilyon 600 milyardan 2 trilyon 300 milyara çıktı. Bu 700 milyar kredi bazı sektörlere daha fazla fayda sağladı. Elektronik, elektrikli ev araçlarında yıllık kart harcaması %77 arttı. İnşaat, market, yapı malzemesi, internet üzerinden alışveriş, otomotiv, mobilya gibi dayanıklı tüketimde enflasyonun üzerinde satış artışı oldu.
Toplam harcama artışı yıllık olarak %11 ile enflasyonun altında kalmıştır. Burada negatif olanlara enflasyonu eklemek, pozitif olanlardan da enflasyonu çıkarmak gerekir. Hizmet sektörü enflasyon kadar artmıştır, yani reel artış yoktur. Eğitim, giyim, yemek, kuyum, akaryakıt ise negatifte kalmıştır. Turizm ve içkili mekanlar en fazla kayıp yaşayan sektörlerdir.
En fazla kaybedenler kapanan restoranlar oldu
Kasım ayında tadilat, onarım, mimarlık ve mühendislik gibi inşaat alanında harcamalar rekor kırmıştır. Ancak diğer harcamalarda düşüş başlamıştır. Geçen yıl Kasım ayına göre elektronik, e-ticaret, market, telekom, yapı malzemelerinde artış yüksektir. Otomotiv ve mobilyadaki kart harcaması artışı enflasyonun altında kalmıştır. Toplam harcama artışı sadece %1’dir, yani reel olarak düşmüştür. En fazla kaybedenler ise kapanan restoranlar olmuştur.
Restoranlar dışında konaklama sektörü, acentalar, tur hizmetleri, hava ve karayolu taşımacılığı, giyim-deri ve hediyelik eşya perakendesi, otellerin bina, çevre ve güvenlik hizmetleri, eğitim sektörünün bir kısmı, kiralama sektörü, kişisel bakım sektörü pandemiden doğrudan etkilenmeye devam etmektedir.
Bu nedenledir ki, Aralık ayında meslek komitelerimizin çoğunun gündeminde kredi, kira destek talepleri, matrah artışı, stok ve sicil affı konuları bulunmaktadır. Kredi borçlarının ödenmesinde sıkıntı başlamıştır.
En önemli beklentimiz kira desteği
Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu’nun katılımıyla yaptığımız Haziran ayı Meclis toplantısında en önemli beklentimizin kira desteği olduğunu vurgulamıştım. Bu toplantıda “Anketlerimize göre üyelerimizin %85’i kiracı durumdadır. Özellikle turizme bağlı, yeme-içme, perakende gibi sektörlerde, AVM işletmelerinde kira en büyük sorundur. Pandemiden yoğun etkilenen işletmeler için kira konusunda bir çözüm veya taraflar arasında uzlaşma Devletin görevi olmalıdır. Ekim ayı sonrasında vergi ve SGK borçlarının birikmiş olması Antalya için bir risktir. Antalya’da konaklama, yeme-içme, eğitim, ulaştırma, AVM’lerdeki market dışı perakende sektörü, eğlence ve spor mekanları, kişisel bakım sektörlerinde destekler devam etmelidir’ demiştim.
Bıçak kemiğe dayandı
Bu konuyu bugüne kadar kaç kez dile getirdim bilmiyorum. Nisan ayından bu yana il, sektör, işletme cirosu bazında seçici destek istedik. Herkese değil, ihtiyacı olana destek verilsin dedik. Bu konuları en üst düzeyde ve ulusal basında dile getirdik.
Artık yiyecek-içecek hizmetleri gibi sektörlerde bıçak kemiğe dayanmıştır. Birçok işletme yok olma riski ile karşı karşıyadır. Arkadaşlarımızla devamlı görüşme halindeyiz, isyan ettiklerini görüyor ve sorunlarını duyurmaya çalışıyoruz.
Ancak maalesef ülkemizde yaygın medyanın gündeminde ekonomi geri planda kaldığı için, bu sorunlar yeterince ele alınmamaktadır. Bu dönemde ülkemizin en önemli gündemi pandemiyle mücadele ve işini kaybeden insanlara destek olmalıydı. Oysa televizyonlarda her akşam aynı insanlar aynı konuları konuşmaktadır. Sanki her gün seçim varmış gibi 24 saat siyaset konuşulmaktadır. Bunun, kime, neye faydası olduğunu anlamak mümkün değildir. Bürokrasinin ve köşe yazarlarının başka konusu olmayabilir, ama iş dünyasının gündemi bu değildir.
Masumlar Apartmanı gibi TV dizilerinin ilgi görmesi boşuna değil
İşyeri kapalı kalan, borcunu ödeyemeyen, iş derdinde olan insanların sesi duyulmamaktadır. Toplumun psikolojisine dikkat edilmelidir. Bugünlerde televizyonlarda psikoloji konularını işleyen Bir Başkadır, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı gibi televizyon dizilerinin ilgi görmesi boşuna değildir. Herkes gerçek sorunları konuşmaya ihtiyaç duymaktadır. Medya, sanat dünyası ve siyaset toplumun bu ihtiyacına cevap vermelidir.
Kira stopajı kalkmalı, kira indirimi, kira kredisi verilmelidir
Ekonomi yönetiminin gayretlerini inkar etmiyoruz, elbette kredi destekleri, istihdam destekleri şeklinde önemli destekler verildi. Şimdi son olarak esnaflara ve şahıs işletmelerine bir genel destek kararı çıktı. Şahıs işletmelerine verilen desteklerden bizim üyemizin çok az bir kesimi yararlanabilir. Zaten bu miktarda destekler bizim üyemize ciddi bir fayda sağlamaz. İspanya kapanan sektörler için kiraların yarıya düşürülmesi gibi bir karar almıştır. Bizde de kira stopajı kalkmalı, kira indirimi, kira kredisi gibi yeni destekler verilmelidir.
Ticaret Bakanımız, Hazine ve Maliye Bakanımız bu sorunu bilmektedir. Sayın Lütfi Elvan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yeni atanmıştır. Yine de her geçen gün ciddi bir kayıptır. Artık ya adım atılmalı ya da bu konuda bir açıklama yapılarak belirsizlik giderilmelidir.”
Online satış platformlarının komisyonları çok yüksek
Son dönemde gündeme gelen bir başka konunun ise online satış platformlarının yüksek komisyonları olduğuna dikkat çeken Davut Çetin, “Pandemi döneminde herkese e-ticarete ağırlık verin diye çağrı yapıyoruz, restoranlar paket servise dönsün diyoruz, ama orada da başka sorunlar olduğunu görüyoruz. E-ticarette ve online yiyecek ticaretinde büyük şirketlerin komisyonları %25’e kadar çıkmaktadır. Bazı şirketler bu dönemde küçük işletmelere destek için komisyonlarını azalttılar, ama genel olarak sorun devam etmektedir. Çin gibi bir ülkede bile Ali Baba şirketine tekel konumu nedeniyle soruşturma açılmıştır. Ülkemizde de bu konunun ele alınması gerekmektedir” dedi.
Kredi dopingi sayesinde büyümede dünyada ilk sıralardayız
Türkiye ekonomisinin 2020 yılını yüzde 1’e yakın bir büyüme ile kapatacağını belirten Davut Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Pandemiye rağmen ekonominin çok küçülmemiş olması olumlu bir sonuçtur, ama zaten ekonomi 2018 yılından itibaren düşük büyüme sürecindedir. Kredi dopingi sayesinde büyümede dünyada ilk sıralardayız, ama kur artışında, enflasyonda, faiz oranında ve işsizlik oranında da üst sıralardayız. Pandemi döneminde faiz artırmak zorunda kalan birkaç ülkeden birisi olduk. Faiz artışıyla birlikte sıcak para da olsa döviz gelmeye başladı. Bu kararlar daha önce alınsaydı bu kadar bedel ödemezdik. Önümüzdeki birkaç ay yüksek faizler devam edecektir, bu nedenle gelecek yıl yüzde 3 ve yüzde 4 arasında bir büyüme beklentisi gerçekçidir. Şimdi asgari ücreti yüzde 21 artırdık, bu durumda enflasyonun, faizlerin ve işsizliğin düşmesi zordur. Enflasyonun ve işsizliğin düşmesi için maliyetleri azaltacak başka düzenlemeler yapılmalıdır.
İhracat ve turizmde gelecek yıl daha iyi olacak
İhracat ve turizmde gelecek yıl daha iyi olacaktır, ama iç piyasa yine krediye bağlı kalacaktır. Pandemi riski, siyasi riskler, geri dönmeyen krediler ve şirket iflasları gibi riskler bulunmaktadır. ABD’nin S-400 yaptırımı gündemdedir, Avrupa Birliği yaptırım konusunu Mart ayına ertelemiştir. Suriye ve Libya’da belirsizlik devam etmektedir. ABD, Avrupa ve Rusya ile ilişkilerimizin dengeli gitmesi ekonomi ve turizmimiz için önemlidir. Dünyada çalkantılı, dalgalı bir yıl olacağı için kriz yönetimine, risk yönetimine ağırlık vermek zorundayız.
Her alanda reforma ihtiyaç olduğu açık
Asıl meselemiz ise siyasi uzlaşma ve reformlarla ekonomide yeni bir kapı açmaktır. Ekonomik refah ve huzur için her alanda reforma ihtiyaç olduğu açıktır. Vergi sistemi, hukuk sistemi, eğitim sistemi gibi alanlarda reformlar olmadan uzun vadeli yatırım ortamı gelişemez. Sayın Cumhurbaşkanı 2021’in demokrasi ve ekonomi reformları yılı olacağını açıklamıştır. Bu alanlarda somut adımlar atılacağını ümit ediyorum. Toplumun ümitli olmaya, dayanışmaya, güven duymaya ihtiyacı var. Pandemi zaten milyonlarca insanımızın hayatını zorlaştırmıştır. Siyaset bütün milleti kucaklayıcı olumlu mesajlar vermeli, uzlaşma yönünde yeni adımlar atmalıdır. Bu dileğimi yeni yıl mesajı olarak bir kez daha tekrarlıyorum.”
Antalya için tarihin en kötü yıllarından birisi oldu
Antalya’nın pandemiden en çok etkilenen illerden biri olduğunu vurgulayan Davut Çetin şunları kaydetti;
“Antalya ekonomisi için 2020 yılı tarihin en kötü yıllarından birisi oldu. Mayıs ayında turizme ve ekonomiye dönük tahminlerimizi paylaşmış, turizmde bu kaybı ve Antalya ekonomisinde yüksek daralmayı öngörmüştük. Turizmde 2.5 milyon ile 5 milyon arasında kalacağız diye tahmin yapmıştık, maalesef öyle oldu. Antalya ekonomisi yüzde 13 ve yüzde 20 arasında küçülebilir demiştik. Türkiye ekonomisi bu yıl sıfır veya 1 civarında büyüme kaydederken Antalya ekonomisi yaklaşık olarak yüzde 15 küçülmüştür, bu da 20 milyar lira civarında gelir kaybıdır.
Bu kredilerin ödenmesi kolay değil
Yılbaşından Ekim sonuna kadar ilimizin kredisi 86 milyardan 136 milyara çıktı, yani 10 ayda 50 milyar lira kredi artırdık. Kredi aldık, ama gelir artışı olmadı, dolayısıyla bu kredilerin ödenmesi kolay değildir. Türkiye’de pandemi sonrasında geçen yıla göre istihdam bir miktar arttı, ama Antalya istihdamında kayıp Eylül ayında yüzde 10 civarındadır. KDV tahsilatı Türkiye’de yüzde 23 artarken bizde yüzde 53 azalma görüyoruz. Pandemi ve turizmdeki sıkıntı Antalya konut satışını da etkilemiştir, 11 aylık satış artışı ülke genelinde yüzde 21 iken bizde yüzde 6’da kalmıştır.
Tarım ihracatı sayesinde yıllık ihracatımız pozitif
Bütün bunlara rağmen olumlu gelişmeleri de göz ardı etmeyelim. Tarım ihracatı sayesinde yıllık ihracatımız pozitiftir. Kasım ayında ihracat artışımız yüzde 32’ye ulaşmıştır. Mermer, plastik, gübre, ahşap, iklimlendirme, metal ihracatımız toparlanıyor. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması, ABD’nin Çin’e engelleri Türkiye için fırsatlar yaratmaktadır. İngiltere ile şimdi serbest ticaret anlaşması imzalıyoruz. Irak ile yapılan anlaşma da ihracatımıza fayda sağlayacaktır.
Sebze meyvede bu yıl gerek pandemi gerekse ihracat sayesinde fiyatlar yükseldi. Ekim ve Kasımda geçen yıla göre ortalama fiyat artışı yüzde 50 oldu. TUİK tahminlerine göre bu yıl muz üretiminde yüzde 32 artış, ancak portakalda yüzde 21 azalma beklenmektedir. Süs bitkileri üretiminde de azalma olmuştur. Gerek hava koşulları gerekse pandemi tarım üretimini etkilemektedir.
Son dönemde Rusya ile ihracatta kota sorunu ve Avrupa ülkelerinde TIR geçiş kotası sorunları yaşıyoruz. Ayrıca pandemi nedeniyle Avrupa’da sınır kapanmaları yaşanmaktadır. Rusya’ya ihracatta sorunun geçici olmadığı hususunda yıllar önce uyarı yapmıştım.
Konut satışımız Türkiye ortalamasının altında kaldı, ama konut fiyatı artışında yüzde 42 oranıyla Türkiye lideri olduk. Pandemiye rağmen yabancılara 7 binden fazla konut satıldı.
Ümitli olacağız, Antalya’nın gücüne ve geleceğine güveneceğiz
Bir güzel gelişme de Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasına Antalya’dan 5 şirketimizin girmesidir. Form mimarlık, Desird Tasarım, CW Enerji, Uniba Tarım, Artin Bilişim şirketlerimizi buradan bir kez daha kutluyorum. Form mimarlık ve Desird Tasarım ilk on şirket arasına girmiştir. Bu şirketlerimiz Antalya ekonomisinde bir değişim olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla ümitli olacağız, Antalya’nın gücüne ve geleceğine güveneceğiz.
2021’nin 2020’den daha iyi olacağına inanıyorum
2021’nin her durumda 2020’den daha iyi olacağına inanıyorum. Eğer Covid-19 virüsünde aşılar sonuç verirse turizmde yüzde 100’ün üzerinde bir artış sağlayabiliriz. Yani, 7-8 milyon bir ziyaretçi sayısıyla 2019’un yüzde 40 – yüzde 50 altında bir yere gelebiliriz. Elbette bir süre daha pandemi etkisi devam edecektir. Dolayısıyla önlemleri ihmal etmemeliyiz. Gelecek yıl pandemi psikolojisi devam edecektir. Dijital turizm ve dijital ticaretin önemi artacaktır. Rota Antalya gibi projelerle turizmde dijitalleşerek pazarı güçlendirmek daha önemli hale gelmiştir.