Ülke ekonomisini ve insanların yaşam seviyelerini belirleyebilmek, çeşitli sosyal sistemlerin sağlıklı bir şekilde değerlendirmesini yapabilmek için sadece ekonomik açıdan değil, sosyal açıdan da gelir dağılımı göstergelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve yoksulluk, dünyanın karşılaştığı en önemli sorunlardan biri olarak, artık sadece sıradan bir ekonomi sorunu olmaktan ziyade politik ve sosyal bir sorun olarak görülmeye başlanmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2006 yılından itibaren, Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde, amacı gelir dağılımı yanında, yaşam koşulları, sosyal dışlanma ve göreli gelir yoksulluğu gibi konularda veri üretmek olan, “panel anket” yönteminin kullanıldığı “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması”nı (GYKA) uygulamaya başlamıştır. Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, ülkedeki gelir dağılımına, yoksulluğun düzeyi ve kompozisyonuna, yaşam koşullarına ve sosyal dışlanmaya yönelik bilgilerin derlenmesinde önemli bir kaynak olma niteliği taşımaktadır.
TÜİK 2020 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını 22 Haziran tarihinde yayımladı. Rapor kapsamında yapılan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2020 yılında ortalama 33.428 TL iken, İBBS 1. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge, 49.239 TL ile TR1 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 38.022 TL ile TR5 (Batı Anadolu) bölgesi ve 35.785 TL ile TR3 (Ege) bölgesi izledi. Antalya’nın da içinde yer aldığı TR6 (Akdeniz) bölgesi ise 29.520 TL ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ile Türkiye içinde 6.sırada yer almış ve Türkiye ortalamasının gerisinde kalmıştır. Veriler Düzey 2 bölgesi için incelendiğinde yine TR10 (İstanbul) bölgesi ilk sırada yer almaktadır. TR31 (İzmir), TR51 (Ankara) ve TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) ise 35.625 ile 42.433 TL arasında değişen fert gelirine sahip bölgeler olarak İstanbul’u takip etmektedir.
Araştırma sonuçlarını gelir eşitsizliği açısından incelemek için P80/P20 oranı kullanılmaktadır. P807P20 oranı, yüzde 20’lik grupların toplam gelirden aldıkları paylara göre; “Son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay/ İlk yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay” formülünden hesaplanır. Buradan elde edilen sonuç, geliri daha yüksek olan son yüzde 20’lik grubun, geliri düşük olan ilk yüzde 20’lik gruba göre toplam gelirden kaç kat daha fazla pay aldığını göstermektedir. Bu oran ne kadar küçükse incelenen bölgede gelir eşitsizliği o kadar az anlamına gelmektedir. Benzer şekilde oranın büyük olması da bölgede gelir eşitsizliğinin fazla olduğu anlamına gelmektedir. Bu kapsamda yayımlanan son rapora göre Türkiye genelinde 2019 yılında 7,4 olan P80/P20 oranı 2020 yılında 8’e yükselmiş ve dolayısıyla Türkiye’de gelir eşitsizliği artmıştır. P80/P20 oranı en yüksek olan bölge ise 8,6 ile TR10’dur (İstanbul). İstanbul’u 7,9 ile TR22 (Balıkesir, Çanakkale) ve 7,6 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur). Antalya’nın da içinde yer aldığı TR61 bölgesinde gelir eşitsizliği Türkiye ortalamasına göre daha azdır. TR61 bölgesinde gelir eşitsizliği oranı 2019 yılında 6,1 seviyesinde idi. Öte yandan P80/P20 oranı en düşük yani gelir eşitsizliği en az olan bölge ise 4,2 ile TR81’dir. (Zonguldak, Karabük, Bartın).
Raporda ayrıca göreli yoksulluk değeri de belirlenmektedir. Bu kapsamda, toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir veya harcamaya sahip olan birey veya hanehalkı göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Her bölge için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri; %13,8 ile TRA (Kuzeydoğu Anadolu), %13,6 ile TR2 (Batı Marmara) ve %13,3 ile TRB (Ortadoğu Anadolu) oldu. TR6 (Akdeniz) Bölgesi ise 12,5’lik göreli yoksulluk oranına sahiptir. Bu değer ile bölge Türkiye içinde göreli yoksulluk oranı en yüksek 5. bölge olmuştur. Göreli yoksulluk oranının en düşük olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri ise %8,8 ile TR4 (Doğu Marmara), %9,6 ile TRC (Güneydoğu Anadolu) ve %10,4 ile TR7 (Orta Anadolu) şeklinde sıralanmaktadır. Antalya için kötü haber araştırmanın Düzey 2 bölgesel dağılımına göre yapıldığında ortaya çıkmaktadır. Düzey 2 sınıflamasına göre göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; %16,1 ile TR22 (Balıkesir, Çanakkale), %14,9 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) ve TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.
Yoksulluk riski ile ilgili tablo incelendiğinde Türkiye genelinde 2019 yılında 10.793 TL olan yoksulluk sınırının 2020 yılına gelindiğinde %15 artarak 12.394 TL seviyesine yükseldiği görülmektedir. Buna bağlı olarak da yoksul sayısı 11,6 milyondan 12,3 milyona; yoksulluk oranı da %14,4’ten %15’e yükselmiştir. Yoksulluk sınırı en yüksek olan bölge, 16.269 TL ile TR10’dur (İstanbul). Nüfusun da etkisi ile en fazla yoksul da İstanbul’da yaşamaktadır. Öte yandan yoksulluk oranı en yüksek olan bölge %16,1 ile TR22 (Balıkesir, Çanakkale) bölgesidir. TR22’yi %14,9 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesi izlemektedir. Ayrıca yoksulluk sınırı ve toplam yoksul kişi sayısı TR61’de TR22’ye göre daha yüksektir. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinde yoksulluk sınırı 13.792 TL olup toplam 473 bin kişi yoksul olarak sınıflandırılmaktadır. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinde yoksulluk sınırı 2020 yılında 2019 yılına kıyasla %20; yoksul kişi sayısı da %25,5 artmıştır. Bu artış ile TR61 bölgesi geçen bir yılda yoksulluk sınırı en fazla artan bölge olmuştur. Diğer taraftan yoksulluk sınırı en düşük olan bölge 5.872 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari); yoksul sayısı en düşük olan bölge 81 bin ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) ve yoksulluk oranı en düşük bölge %7,2 ile TRB1’dir (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli).
Özetle, TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinde kişilerin yoksul sayılmaması için gerekli olan minimum tutar 2019 yılında 11.500 TL iken 2020 yılında gelindiğinde %20 artarak 13.792 TL’ye çıkmıştır. Buna bağlı olarak da 2019 yılında 377 bin olan yoksul kişi sayısı da 2020 yılında %25 oranında artarak 473 bin kişiye yükselmiştir. Bu değişimlerle yoksulluk oranı da 2019 yılında 12,2 iken 2020 yılında 2,7 puan artarak 14,9’a yükselmiştir. Diğer bölgelerle kıyaslandığında yoksulluk sınırına ulaşılması için gerekli olan ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2019-2020 yılları arasında en fazla TR61 bölgesinde artmıştır. Yani yoksulluk TR61 bölgesi için giderek daha da ciddileşen bir sorun haline gelmiştir.
Seçil Gülbudak Dil
Müşavir