ATSO 16.Grup (Kozmetik ve kişisel bakım) Meslek Komitesi’nin Mayıs ayı olağan toplantısı online gerçekleşti.
Güzellik merkezleri kısıtlamalardan muaf tutulmalı
Komite üyeleri tarafından toplantıda, İçişleri Bakanlığı’nca 26 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan “Tam Kapanma Tedbirleri” doğrultusunda, sağlık faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının muafiyet kapsamına alındığı hatırlatıldı.
Tam Kapanma Tedbirlerine göre; güzellik merkezi/salonlarının 17 Mayıs Pazartesi gününe kadar faaliyetlerine ara verildiği, ancak poliklinik statüsünde olup estetik ve güzellik uygulamaları yapan ve işleteni tabip olan merkezlerin faaliyetinin devam ettiğini belirten üyeler, söz konusu merkezlerde tıbbi uygulamalar dışında güzellik merkezleri tarafından da yapılan tıbbi işlemlere girmeyen cilt bakımı vb. işlemlerinin yapıldığını belirtti.
Bu durumun haksız rekabete neden olduğunu kaydeden üyeler, güzellik merkezi/salonlarının da kısıtlamalardan muaf tutulmasını önerdi.
Üyeler, söz konusu önerinin değerlendirilmesi maksadıyla TOBB aracılığıyla gereği için İçişleri Bakanlığı, bilgi için de Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılması hususunun Yönetim Kuruluna sunulmasına karar verdi.
Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruşları Yönetmeliği
Toplantıda sektör mensubu üyelerden gelen talepleri de ele alan komite üyeleri, buna göre, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 39. maddesi ile yürürlükten kaldırılan Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruşları Hakkındaki Yönetmelikte “…sayılan tıbbi işlemlerin tamamının sertifika veya buna benzer yetki belgesine dayanılarak unvanlarda, “estetik” veya bu anlama gelecek herhangi bir ibare kullanılmaksızın tıp mesleğini icra yetkisi sahasına göre tabip veya uzman tabiplerin tıbbi uygulaması şeklinde yürütülür.” hükmünün bulunduğunu hatırlattı.
Bu yönetmelikte tabip veya uzman tabiplerin yürüteceği tıbbi uygulamalar arasında lazer uygulamalarının da bulunduğunu söyleyen üyeler, söz konusu uygulamanın ise güzellik salonları tarafından yapılmasının yasak olduğunu belirtti. Poliklinik statüsünde olan merkezlerde lazer uygulamalarının doktor tarafından yapılmadığı, bünyesinde çalışan ve epilasyon uygulayıcısı eğitimi alan uzmanlar tarafından uygulandığını belirten üyeler, söz konusu eğitimin 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında MEB onaylı olarak verildiği, teorik (40 saat) ve uygulamalı (74 saat) olmak üzere toplamda 114 ders saatinin bulunduğunu kaydetti.
Üyeler tarafından, alınan eğitimler arasında ışık sistemi ile foto epilasyon ve seri atışlı (ütüleme) diode lazer sistemi ile epilasyonun da bulunduğunu, bu eğitim programlarının Ulusal Meslek Standardı dayanak alınarak hazırlandığını, eğitim sonunda kursiyerlerin mesleki yeterlilikleri kazanıp kazanamadıklarına ilişkin yazılı ve uygulamalı sınavların yapılarak, sınavlarda başarılı olanlara belgelerinin verildiği belirtildi.
Bu kapsamda, yoğun olarak kullanılan IPL ve diode lazer sisteminin de bulunduğu cihazların kullanımına ilişkin eğitim almış bir uzmanı bünyesinde bulunduran güzellik merkezleri/salonları tarafından da lazer uygulamalarının serbestçe yapılabilmesine yönelik yasal bir düzenlemenin yapılması da önerildi.
Komite, bu önerinin değerlendirilmesi amacıyla, TOBB aracılığıyla Sağlık Bakanlığı’na yazılı olarak iletilmesi hususunun Yönetim Kuruluna sunulmasına karar verdi.
Sektöre destek talepleri
Toplantıda komite üyeleri, salgının yayılmasını engellemek amacıyla alınan tedbirlerden en fazla etkilenen sektörlerin başında kozmetik ve kişisel bakım sektörünün geldiğini vurguladı. Üyeler, geçtiğimiz yıl da kapalı kaldıkları süre boyunca ettikleri zararı dahi karşılayamazken bir de İçişleri Bakanlığı’nın 14 Nisan tarihli “Kısmi Kapanma Tedbirleri Genelgesi” ile güzellik merkezi/salonlarının faaliyetine ara verildiğini, hemen akabinde de 26 Nisan’da yayınlanan “Tam Kapanma Tedbirleri Genelgesi” ile sektöre darbe üzerine darbe vurulduğunu belirterek, işletmelerin dayanacak gücünün kalmadığını ifade etti.
Üyeler tarafından sektörde faaliyet gösteren ancak kısıtlamalar nedeni ile mağdur olan işletmelerin ayakta kalabilmeleri için destek paketlerinin acilen açıklanması gerektiği kaydedildi.
Ekonomik destek paketleri kapsamında şunları talep etti:
a) Bankalar tarafından özellikle mağdur olan sektörlere yönelik düşük faizli kredilerin verilmesi ve mevcut kredi borçlarının en az 6 ay süreyle faizsiz ertelenmesi,
b) Ayrıca Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Düzenlemesi ile vadesi 30 Nisan ile 31 Mayıs tarihleri arasına isabet eden çeklerin ibrazının 1 Haziran’a ertelendiği, ancak kısıtlamalar kaynaklı işverenlerin bahse konu tarihten sonra da çeklerini ödemekte zorlanacağı ifade edilmiş olup, çeklerin ödenmesi amacına yönelik “Çek Ödeme Destek Kredisinin” hayata geçirilmesi maksadıyla gerekli girişimlerde bulunulmak üzere TOBB’ a yazı yazılması,
b) Sektörde faaliyet gösteren işletmelere yönelik acil kira desteğinin sağlanması maksadıyla TOBB aracılığıyla İçişleri Bakanlığı’na yazı yazılması önerilmiştir. Bu çerçevede, yukarıda bahsedilen görüş ve önerilerin değerlendirilmesi amacıyla, ilgili kurumlar nezdinde gerekli girişimlerde bulunulması için hususunun Yönetim Kuruluna sunulmasına karar verildi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu, komitenin önerileri üzerine gerekli girişimleri başlattı.