Süs bitkileri ve mamülleri ihracatı Antalya’nın en önemli ilk beş ihracat kalemlerinden biridir. Türkiye’nin örtü altı süs bitkileri üretim alanlarının yaklaşık %25’ine sahip olan Antalya, söz konusu ekonomik faaliyet kolunun merkezi durumundadır (Zaman vd, 2007).

Antalya ilindeki süs bitkileri üretim faaliyetlerini ülkemizin diğer üretim sahalarından ayıran en önemli özelliği, üretimin yaklaşık %80’inin dış pazara yönelik olmasıdır. Elbette iç pazardaki payı da dikkate değerdir. Yurtiçi pazarın önemli bir bölümünü ülkemizin kalabalık nüfuslu kentleri olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa oluştururken ihracat da belirli ülkelere yoğunlaşmıştır. Bu ülkeler arasında ilk sıraları İngiltere, Hollanda ve Rusya almaktadır. Bunları, Almanya, Romanya, Yunanistan, Ukrayna ve Japonya izlemektedir. Dünya süs bitkileri pazarının önemli bölümünü oluşturan Batı Avrupa ülkeleri ile Rusya’ya olan coğrafi yakınlığı, ülkemizin Güney Amerika, Orta Afrika ve Güneydoğu Asya’daki üretici ülkeler ile rekabet gücünü artırmıştır. (Zaman vd, 2007).

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) tarafından elde edilen verilere göre süs bitkileri ihracatı kapsamında aşağıdaki ürünler incelenmiştir.

  • Canlı bitkiler; çelik ve fideler
  • ağaçlar, çalılar ve dalları
  • taze kesme çiçekler
  • yosun ve ağaç dalları, çelenk ve buket yapmaya elverişli malzemeler
  • canlı oda bitkileri
  • yumru halinde doğal çiçek soğanları
  • taze olmayan kurutulmuş, boyanmış, işlem görmüş diğer kesme çiçekler

Verilerin incelendiği 2019 ocak ayından itibaren Antalya’nın yaptığı süs bitkileri ihracatında en yüksek değere 2021 şubat ayında erişilmiştir. 2021 yılı şubat ayında yaklaşık 8 milyon dolara ulaşan süs bitkileri ihracatında 2,2 milyon kg ürün ihraç edilmiştir. Kg başına 3,61 dolardan ihracat yapılan Şubat 2021’e ek olarak en yüksek birim fiyata Temmuz 2020 yılında 4,16 dolar ile ulaşılmıştır.

Antalya süs bitkileri ihracatının %70’inden fazlasını hatta %90’lara yakınını kesme çiçekler oluşturmaktadır. Canlı bitkiler; çelik ve fideleri de süs bitkileri ihracatında önemli olan bir diğer kalemdir. Bu iki kalem toplam süs bitkileri ihracatının neredeyse tamamına yakınını oluşturmaktadır.

Süs bitkilerinin canlı bitkiler; çelik ve fideler açsından ihracat performansı değerlendirildiğinde sevgililer gününü de içine alan şubat ayı en fazla ihracatın yapıldığı ay olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaz aylarında hem ihracat tutarı hem de ihracat hacmi olarak düşüşe geçen canlı bitkiler; çelik ve fidelerde en yüksek birim değere (kg başına) yaklaşık 80 dolar ile Ocak 2021 de ulaşılmıştır. Dönem dönem bu değer 2,6 dolara kadar düşmektedir.

Süs bitkilerinin taze kesme çiçekler açsından ihracat performansı incelendiğinde yine en yüksek değere Şubat 2021 de ulaşılmıştır. Yine yaz aylarında düşen ihracat kış aylarının başlaması ile ivmelenmiştir. Antalya, Şubat 2021’de 1,7 milyon kg kesme çiçek ihracatından 5,6 milyon dolar gelir elde edilmiştir.

Pandemi nedeniyle turizm ve hizmet sektörü odaklı olan Antalya ekonomisi büyük bir darbe almıştır. Antalyalılar bu açığı tarım sektörü ile kapatmaya çalışmıştır. Tarımda ise olumsuzluk olarak ihracat kısmında ülkeler arası seyahat yasaklarının yaşanması olmuştur. Ancak görece gevşemeler yaşandıkça ülkeler arası yasakların kalkması, ihracatı da hareketlendirmiştir. Süs bitkileri ihracatı da Antalya’nın önemli ihracat kalemlerinden biri olduğu için özellikle yılbaşı, sevgililer günü, kadınlar günü ve anneler günü gibi özel günlerde hem yurt içine hem yurt dışına yapılan ticaret Antalya ekonomisinde bir hareketlenme sağlamıştır. Bu yıl, sevgililer günün kutlandığı Şubat ayında ise son zamanların en büyük süs bitkileri ihracatı yapılarak pandemi etkileri görece azaltılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte önemli bir işgücü de yer alarak ekonomiye az olsa bir cansuyu olmuştur. Böyle önemli etkileri olan ihracat kaleminin ihracat zincirindeki ve üretim aşamasındaki sorunların belirlenip bu anlamda daha katma değerli bir üretim ve satış zinciri kurulmalıdır. Hava ve iklim koşulları nedeniyle bazı dönemlerde oldukça düşen süs bitkisi üretimi için yeni üretim yöntemleri üzerine yapılacak; ürünün ömrünün uzatılması için lojistik süreçlerinde yapılacak Ar-Ge çalışmaları önem arz etmektedir.

Seçil Gülbudak Dil

Müşavir