Pandemi ile birlikte gıdanın önemi bir kez daha anlaşıldı. Bu süreçte insanlar daha önce yaptıkları ve satın aldıkları birçok şeyden vazgeçerken bir tek gıda ürünlerinden vazgeçemediler. Hatta eskisinden daha fazla önem verildi ve hayatta kalmak için gerekli en önemli tüketim ürünlerinin başında gıdanın geldiği anlaşıldı. Buradan yola çıkarak gıda sektöründe verimliliğin artışına yönelik birçok çalışma ve gelişmeler gözlemlenirken bir yandan da gıda israfının önlenmesi için de çalışmalar yapılmaktadır. Gıda ürünleri genellikle belli bir son tüketim tarihine sahip olan ve belli koşullarda saklanması gereken ürünlerdir. Bunun için üretimden paketlemeye taşımadan depolamaya kadar tüm süreçlerde gıda için ayrıca bir özen ve önem gösterilmesi gerekip belli koşulların sağlanması zorunludur.
Gıdanın raf ömrünün uzaması için en önemli adımlardan biri de lojistiği sırasında soğuk zincirin kullanılmasıdır. Bu yöntem bazı gıda ürünleri için mecburi bir taşıma yöntemi olmakla birlikte oldukça maliyetlidir. Bu süreçte taşıma sırasında soğuk zincir mecburi olmasa da ürünlerin raf ömrünün kısalmaması için paketleme önemli bir aşamadır. Bu tip ihtiyaçlara yönelik Sabancı Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) tarafından gıdaların raf ömrünü uzatan nano-kil katkılı gıda ambalaj teknolojisi geliştirilerek patentlendi.
ABD, Türkiye ve 5 farklı Avrupa ülkesinde patent belgesi alan teknoloji, BUBA Ventures’ın tarım şirketi olan TreeT BUBA Tarım ve Teknolojileri AŞ tarafından lisanslandı. Lisanslanan söz konusu bu patent için TÜBİTAK Patent Lisans çağrısına (1516) yapılan proje başvurusu TÜBİTAK tarafından başarılı görüldü ve desteklenen 14 proje arasında yer aldı.
İmzalanan lisanslama sözleşmesi ile birlikte önümüzdeki dönemde gıdaların raf ömrünü uzatan söz konusu bu ambalaj filmleri tüketicinin kullanımına sunulacak. Geliştirilen ambalaj malzemesi gıdaların bozulmalarını önlemeyi hedefliyor. Nano-kil içerikli ambalaj filmi, meyve ve sebzelerden salınan ve bozulmalarına neden olan gazları absorbe edebiliyor. Ayrıca bu ambalaj filmleri anti-bakteriyel ajanlar ile katkılandırıldığında gıdaların üzerindeki bakteri oluşumu engelleniyor. Nano-kilin ambalaj içinde olması bir bariyer özelliği sağlıyor, bozulmaya sebep olacak gazların içeri girmesini engelliyor. Yapılan çalışmalarda, buzdolabında dahi çabuk bozulabilen domates, çilek, yeşillikler, muz ve tavuk gibi gıdaların, geliştirilen ambalaj filmleri ile paketlendiğinde raf ömürlerinin belirgin şekilde arttığı ortaya çıktı.
Gıda üretim teknolojilerine paralel olarak gıda ambalaj teknolojisi de her geçen gün gelişmektedir. Bu gelişmeler ülkede teknolojinin gelişmesine katkı sağlarken bir yandan da gıda sektörüne önemli bir verimlilik katkısı sağlayacaktır. Ürünlerin raf ömürlerinin uzaması ile daha az israf olması sağlanacak bu sayede üretildiği/yetiştirildiği halde tüketilmeyen ürünler çöpe gitmek yerine daha uzun süre saklanabilecek.
Seçil Gülbudak Dil
ATSO Müşaviri