Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında elektronik ortamda gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, toplantıda Oda faaliyetleri, ekonomi ve gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Öğretmenler Günü’nü kutladı
Konuşmasına 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başlayan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, “Bugün Öğretmenler Günü. Bu vesileyle bütün öğretmenlerimizi kutluyorum. Meclisteki eğitimci arkadaşlarımızın öğretmenler gününü de kutluyorum. Pandemi nedeniyle öğretmenlerimizin de sorumlulukları artmıştır. Bugünlerin biran önce geçmesini, öğretmenlerle öğrencilerin güzel günlere kavuşmasını diliyorum” dedi.
Aşı uygulaması başarılı sonuç verirse gelecek yıl turizm ve ekonomi daha iyi gidecektir
COVID 19 pandemisinin ikinci dalgasının yaşandığını dikkat çeken ve bu sebepten dolayı yapılan toplantıların uzaktan olmak zorunda olduğunu söyleyen Başkan Davut Çetin, “ Ne kadar alışmaya çalışsak da kolay olmuyor. Herkesin işi, yaşlıların hayatı, gençlerin geleceği ve çocukların eğitimi etkilenmeye devam ediyor. Nihayet aşı konusunda somut ilerlemeler kaydedildi. Bütün ülkeler hızlı aşı temini için yarış içindeler. Umarım ki biz de kaliteli aşıya, hızlı erişim sağlayabiliriz. Yakında yeni test kitleri de piyasaya çıkacak, bu da mücadeleyi kolaylaştıracaktır. Almanya’daki iki soydaşımızın başarısı da bizleri mutlu etmiştir. Dünya iki Türk Bilim İnsanı ve girişimcisinin başarısını konuşuyor” dedi. Aşının hızının ve etkinliğinin de gelecek yılın ekonomisini ve turizmini belirleyecek önemli bir unsur olduğunu belirten Çetin, “Aşı uygulaması başarılı sonuç verirse gelecek yıl turizm ve ekonomi daha iyi gidecektir” dedi.
Azerbaycan ile birliğimiz daha güçlü olacaktır
Konuşmasına Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ’daki başarısını kutlayarak sürdüren Çetin, “Azerbaycan işgal altındaki toprağını bir ölçüde kurtarmıştır. Türkiye de doğru bir politikayla Rusya ile işbirliği yaparak Azerbaycan’daki kardeşlerimizin yanında olmuştur. Nahcivan üzerinden Türkiye ve Azerbaycan arasında kalıcı bir hat açılması da önemli bir konudur. Böylece Azerbaycan ile birliğimiz daha güçlü olacaktır” ifadelerini kullandı.
ATSO sektörlerin taleplerini her platformda dile getiriyor
Yoğun geçen bir Kasım ayını geride bıraktıklarını ifade eden Başkan Davut Çetin, “Geçen hafta TOBB olarak, Ankara’da Ekonomi Şurasını gerçekleştirdik. Bu toplantıda Sayın Cumhurbaşkanı ve Bakanlara bütün sorunlar ve beklentiler tekrar aktarıldı. Turizmin sorunları, sektörlerimizin kredi talepleri, kira konusu, sicil affı, yem fiyatlarında artış gibi her konu ele alındı. Faydalı bir toplantı oldu. Sayın Cumhurbaşkanı Hükümetin ekonomik desteklerle ilgili yeni bir hazırlık yaptığını açıkladılar.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Odamızda ağırladık. Kendisine Antalya ekonomisindeki durum hakkında bilgi sunduk, destek talebimizi de anlattık.
Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy tarafından başkanlık edilen Türkiye Tanıtım Ajansı Danışma Kurulu’nu toplantısını gerçekleştirdik. Ben toplantıya Odalar ve Borsalar Birliğimiz adına katıldım. Sayın Bakan, Tanıtım Ajansı bu yıl bütçeden finansman sağlayarak özellikle alternatif turizme dönük çalışmalar başlattığını söyledi. Bakanımıza sektörümüzün beklentilerini, seyahat acentelerinin sıkıntılarını aktardım. Turizm taşımacılığı, hediyelik eşya, tekstil, deri, kuyum gibi turizme bağlı sektörlerin de sorunlarını söyledim. Ayrıca Tanıtım Ajansından illere pay verilmesi talebimizi tekrar dile getirdim. Kendileri de illere koordinatör atandığını, illerden gelecek proje ve önerileri de dikkate alacaklarını ifade etti. Ajansla işbirliği projelerine önem vereceğiz” diye konuştu.
TBB Başkanı Aydın’dan renovasyon kredisi için talimat
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile de gerçekleştirdiği görüşme üzerine bilgiler veren Başkan Davut Çetin, “Kredi taleplerimizi, sektörel konuları ele aldık. Antalya’da kredi desteklerinin devam etmesi gerektiğini ifade ettim. Tarım kredileriyle ilgili sorunları konuştuk. Komitemizin tarımsal girdi üreten sektörlerine süspanse kredi desteği talebini aktardım. Turizm komitemizin kent otellerine renovasyon kredisi önerisini anlattım. Bu konuda bir hazırlık yapılması talimatını verdiler” dedi.
Liman konusunda yılların sorununa bir neşter vurmuş olduk
Geçen ayın en önemli konularından birisinin Antalya Limanı’nda kazanılan başarı olduğunu söyleyerek sözlerine devam eden Başkan Davut Çetin, şunları kaydetti;
“Bu başarı sadece Odamız adına değil, Antalya’dan Konya’ya, Afyonkarahisar’a kadar bütün ihracatçılarımız adına başarıdır. Bildiğiniz gibi, Antalya limanında yüksek tarife uygulaması yıllardır ihracatçılarımızın şikâyet ettikleri bir meseleydi.
Konuyu Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanımıza götürdük ve Rekabet Kurulu’na başvuru yapılmasını sağladık. Rekabet Kurulu hakim durumun kötüye kullanılması nedeniyle işletmeye 12 milyon lirayı aşkın bir para cezası kararını oy birliğiyle aldı. Yılların sorununa ilk kez bir neşter vurmuş olduk. Bütün ihracatçılarımız adına TOBB Başkanımıza destekleri için teşekkür ediyorum. Rekabet Kurulu’nu bu örnek karar için kutluyorum. Konuyu bundan sonra da takip etmeye devam edeceğiz.”
Pandemi dönemini eğitimde bir hamle dönemi olarak değerlendirmeliyiz
Kasım ayında çok sayıda etkinlik düzenlendiğini belirten Başkan Davut Çetin, “Ay boyunca online eğitimlere ve konferanslara ağırlık verdik. Avrupa Birliği Ofisi organizasyonuyla tarım sektörü üzerine iki konferans düzenledik. Dünya Gazetesi’nden Ali Ekber Yıldırım ve Bloomberg HT’den İrfan Donat konuk konuşmacı oldular. Sanal fuarcılık, dijital sigortacılık gibi farklı konularda eğitim ve konferanslar yapıyoruz. Herkes oturduğu yerden, evden, işyerinden bu toplantılara katılarak, bilgi ve eğitim alabilir. Aslında pandemi dönemini eğitimde bir hamle dönemi olarak değerlendirmeliyiz. Bu dönem yetişkin eğitimi, çalışan eğitimi için bir fırsattır. Bütün üyelerimiz, hem kendileri hem çalışanları bu etkinliklerimizden yararlanmalıdır” dedi.
Üyelerimizi 8 Latin Amerika ülkesinden 120 firma ile görüştük
Bu ay yabancı heyet ziyaretlerinde yoğunlaşma olduğunu belirten Çetin, “Afganistan, Endonezya, Hollanda elçiliklerinden konuklarımız oldu ve ticari konular ele alındı. Pandemi döneminde, üyelerimizi uluslararası pazarlara açmak üzere yürüttüğümüz çalışmaları dijital ortama taşıdık. Ticaret Bakanlığı’nın Sanal Ticaret Heyeti Desteği kapsamında Latin Amerika Sanal Ticaret Heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. 2 hafta süresince bitki besleme ürünleri, gübre, tohum, sera ekipmanları sektöründe faaliyet gösteren 11 üyemiz, 8 Latin Amerika ülkesinden Arjantin, Ekvator, Guatemala, Kolombiya, Meksika, Paraguay, Peru, Şili’den yaklaşık 120 firma ile görüşmelerde bulundular. Bu görüşmelerin ticaret anlaşmalarına e-ihracata katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Antalya Kültür Sanat’tan dijital sergi
Antalya Kültür Sanat’ın yeni sergisini Meclis Üyeleri’ne anlatan Çetin, “Antalya Kültür Sanat’ta çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Çok önemli bir sanal sergi başlattık. AKS’ın internet sayfasına giren herkes sergiyi gezebilir, lütfen izleyin, çevrenize de tavsiye edin. Serginin ismi Nisyan, yani unutmak. Sanatçı Murat Germen doğanın ve şehrin bize emanet olduğunu, bunu unutarak ihanet ettiğimizi söylüyor.
Murat Germen’in sözleri de tek başına bir derstir.
‘Emaneti unutmak, farkında olarak ya da olmayarak ihanete dönüşebiliyor
…paylaşmayı / vermeyi / yardımlaşmayı, yetinmeyi, tevazuyu, nezaketi, zerafeti, sadeliği, tasarruf etmeyi, küçülmeyi ve emaneti unutmuş; bunun yerine duraksız büyümeyi, israf ve ifratı, gösterişi, vermeden almayı, patırtılı bir zevksizliği, hoyratlığı, zulmü, riyayı, hakareti, hedef göstermeyi, kötülüğü ve ihaneti benimsemiş görünüyoruz’
Burada unutmak ve ihanetten doğaya ve kente karşı ihanet kastedilmektedir. Sanatın gerçek görevi insanlığı sarsmak, uyarmaktır. Değerli sanatçımıza, AKS ekibimize bu sanal sergi için teşekkür ediyorum. Şu ana kadar 12 bin kişi izlemiş, keşke bütün Antalya izleyebilse.
Çimrin’den 3 yeni kitap
Kültür alanında bir başka hizmetimiz çok değerli Hüseyin Çimrin ağabeyimizin Antalya Masalları, Antalya Tarihinden Portreler, Gezip Görenlerin Kalemlerinden Antalya isimli 3 yeni kitabının basımını yaptık. Bu kitaplar Antalya’da her evde bulunması gereken kitaplardır. Hüseyin Ağabey Antalya’nın hafızasıdır, onun kitaplarını yayınlamak bizim için bir gelenek olmuştur. Bu çalışmalarla Antalya kültür hayatına da önemli katkılar yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Vaka sayısı gibi bilgiler açıklanmalı ve halk durumun ciddiyetini görmelidir
Pandemiyle ilgili yeni kısıtlamalar üzerine konuşarak sözlerini sürdüren Başkan Davut Çetin, şunları söyledi;
“Bildiğiniz gibi, geçen hafta restoranlar paket servis dışında kapandı, bütün ticari hayatı etkileyen saat sınırlamaları geldi. Her şeyden önce pandemiyle mücadelenin daha kararlı bir şekilde sürdürülmesi gerektiği hususunda kimsenin itirazı olduğunu sanmıyorum. Artık vaka sayısı gibi bilgiler açıklanmalı ve halk durumun ciddiyetini görmelidir. İstanbul Belediye Başkanı kayıp sayılarını söyleyerek daha katı önlem istiyor.
Pandeminin ilk başladığı dönemde Valilik ile birlikte mesai saatleri üzerinde çalıştığımız için bir tecrübem var ve baştan beri Valiliklere yetki verilmelidir diyorum. Valilikler pandeminin durumuna göre daha isabetli karar alıp uygulayabilirler.Bizdeyse önce Hükümet kararı açıklanıyor, gazete ve televizyonlar farklı saat açıklamaları yapıyor. Ertesi gün Bakanlık arka arkaya genelgeler yayınlanıyor ve uygulama karışıyor.
Kapanan işyerlerine mutlaka nakdi, hibe desteği yapılmasıdır
Genelgede market yazdığında bakkallar, büfeler belirsiz kalıyor. Restoranlar kapanıyor, otel altı restoranlar açık kalıyor, tartışma çıkıyor. Büfeler alkollü içki satan ve satmayan diye ayrılıyor. Günlerimiz insanlara açıklama yapmakla geçiyor. Oysa kararları biz burada bütün kurumlar birlikte alsak çok daha başarılı sonuç alırız. Şimdi, 3 gün önce karar alıp restoranları, kafeleri kapattık. Bu işletmeler daha önce aylarca kapalı kaldılar, şimdi paket servis dışında kapattık. Komitelerimiz saat 22 sınırlamasından şikayet ederken tümüyle kapanma geldi. Paket servis ile ilgisi olmayan yüzlerce işyerimiz var. Durumun buraya geleceği haftalar öncesinden belliydi, önümüzde Avrupa ülkeleri örnekleri var. Önceden uyarı yapsaydık herkes önlemini alırdı.
En önemli husus ise bu işyerlerine mutlaka nakdi, hibe desteği yapılmasıdır. Bu işletmelerin zor duruma düşmesine, insanların işsiz kalmasına izin verilmemelidir. Sadece kredi desteği yeterli değildir, mutlaka kira, genel gider desteği de sağlanmalıdır.”
Başkan Davut Çetin: Keşke benim söylediklerim yanlış çıksaydı
Pandemi döneminin ilk desteklerinin açıklandığı günden bu zamana önce asıl sıkıntının Ekim’den sonra başlayacağını söylediğini hatırlatan Başkan Davut Çetin, “Bugünkü duruma hazır olunmalı demiştim. Şimdi biz daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyoruz, ama ekonomi yönetiminin gündeminde acı reçete var.
Mart ayından bu yana alınması gereken tedbirler, ekonomik destekler, Merkez Bankası politikası hakkında çok şey söyledim, raporlar yazdık. Yaptığımız tahminler, söylediğimiz her şey doğru ve haklı çıktı. Antalya ekonomisinin yüzde 15 ile yüzde 22 arasında daralma riski olduğunu söylemiştik. Şimdi son veriler bu tahminimizi doğrulamaktadır. Keşke, her şey daha iyi olsaydı, benim söylediklerim yanlış çıksaydı. 20 Milyar lira civarında gelir kaybına uğradık.
30 milyar lira civarında kredi aldık, 2 ila 2.5 milyar kadar istihdam desteği ve sosyal destek aldık. Tabii ki kredi gelir demek değil, dolayısıyla sektörlerimizin destek ihtiyacı devam ediyor” diye konuştu.
Dövize, altına, ithal otoya giden para esnafa ve işini kaybedenlere gitmeliydi
Konuşmasını ekonomi, Antalya ve Oda çalışmaları hakkında bilgiler vererek sürdüren Çetin, şöyle devam etti;
“Pandemi döneminde kredilerde 500 milyar TL civarında artış oldu. Kredi artışında bireysel krediler öne geçti, 500 milyarın 185 milyarı bireysel kredidir, bunun 66 milyarı konut kredisidir. Kredi artışında ilk sırada yer alan sektörler inşaat sektörü ve toptan ticaret sektörü oldu. Yani sadece turizm ve bağlı sektörler değil, bütün sektörler kredi aldılar.
Bu dönemde 22 milyar dolar, yani 150 milyar TL civarında bir para döviz ve altın hesaplarına yöneldi. Ayrıca 21 milyar dolar fiziki altın ithalatı yaptık. Bunun 5 milyar doları ihracata, 10 milyar dolardan fazlası da yastık altına gitti. Mart ayından bu yana 7 ayda 365 bin otomobil alındı, bunun 215 bini ithal otomobil oldu. Dövize, altına, ithal otoya giden para esnafa ve işini kaybedenlere gitseydi daha iyi olurdu. Ayrıca kredilerin bir kısmı altına, dövize, ithalata gidince Merkez bankası faiz artırmamak için döviz rezervini eritti.
Cumhurbaşkanının açıkladığı reformlar da somutlaşırsa güven artışı gelecektir
Seçici ve akılcı destekler uygulansaydı kapanan işyerlerine daha fazla destek verilebilirdi, istihdam daha iyi korunabilirdi, döviz ve faiz dengesi de bu kadar sarsılmazdı. Bunun dışında ekonomide güven tesis edilmesi gerektiğini, güven tesisi için hukuk ve demokrasi alanında adım atılması gerektiğini ısrarla söyledik. Bu konularda da uyarılarımız haklı çıkmıştır.
Artık önemli olan doğru yönde hızlı ilerleme kaydedilmesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları, Adalet Bakanımızın, Hazine ve Maliye Bakanımızın ve Merkez Bankamızın açıklamalarını ümit verici bir değişim olarak görüyoruz. Merkez Bankası geçen hafta faizlerde sadeleşmeye gitmiştir. Fonlama maliyeti zaten 14.80’di, 15’e çıkarmıştır. Bu adım bile güven artırıcı bir etki yapmıştır, ama önemli olan bu adımların sürdürülmesidir. Sayın Cumhurbaşkanının açıkladığı reformlar da somutlaşırsa güven artışı gelecektir.
Güçlü reformun birinci şartı siyasi uzlaşmadır
Ben yıllardır uzlaşmanın, bütün siyasi partilerin bir araya gelmesinin önemini de vurguluyorum. Şimdi de bu konunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ekonomide kolay çözüm yoktur, reform yapmak da kolay değildir. Siyasi kutuplaşma oldukça reform yapılamaz. Güçlü reformun birinci şartı siyasi uzlaşmadır, kutuplaşmanın bitmesidir.
Ayrıca toplumun psikolojik durumuna da dikkat edilmelidir. Pandemi, işsizlik ve enflasyon toplumu zorlamaktadır. Toplumda gerginliği artıracak olaylara dikkat edilmelidir. Eleştiriye saygı duyulmalı, tehdit ve hakaret kültürüyle mücadele edilmelidir. Bu nedenle siyasi uzlaşma yönünde ilerleme kaydetmeliyiz.
Bir tarafta kapanan, diğer tarafta satış rekoru kıran sektörler var
Pandeminin başından beri ekonomik destekler seçici destek olarak verilmeli, kredi yerine hibe destek sağlanmalı dedik. Önce sesimiz duyuldu ve bu yönde çalışma başlatıldı, ama sonra nedense arkası gelmedi. Bir tarafta Pandemi nedeniyle kapanan sektörler, diğer tarafta pandemi sayesinde satış rekoru kıran sektörler var.
Ağustos ayı Antalya için nisbeten iyi bir ay oldu. Buna rağmen elektrik tüketim artışı Türkiye’de yüzde 11, bizde eksi yüzde 11 olarak gerçekleşti. Sanayi elektriğinde Türkiye’yi geçtik. Ticarethanelerde ise Türkiye eksi 5.9, Antalya ise eksi yüzde 30.8 oldu.
Ekonomik desteklerde zor durumdaki sektörlere öncelik vermelidir
Beklediğimiz gibi, havayolu, turizm sektörü, restoran ve kafeler, kuyum, giyim, eğitim-kırtasiye halen ekside kalmaya devam ediyorlar. Bu sadece iç piyasa verisi, buna turist harcamasını eklersek, orada zaten yüzde 80-90 azalma var. Diğer sektörlere gelince, elektronik, market, otomotiv, yapı malzemesi gibi sektörler ise yüzde 40 ve üzeri artışlar kaydettiler.
Pandemi krizinde bir tarafta hayatta kalma mücadelesi verenler var, bir tarafta da krizde satışlarını artıranlar var. Ekonomik desteklerde zor durumdaki sektörlere öncelik vermelidir. Vicdan, adalet ve hakkaniyet bunu gerektirir. İşini kaybedenin, işsiz kalanın derdini çekmeden ekonomiyi düzeltemeyiz. Bu nedenle ekonomi yönetimi bu konuya dikkat etmelidir.
Hükümet yeni ekonomik destekler konusunda bir çalışma yapmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde vergi, prim, aidat borçları yapılandırması kanunu kabul edilmiştir. Temenni ediyorum ki, sektörlerimizin, üyelerimizin ihtiyaç ve beklentileri karşılanır.”
Akıllı lojistik altyapısı kurulması talebi
Meslek Komite çalışmalarını anlatarak konuşmasını sürdüren Başkan Davut Çetin, “2’nci Grubumuz, hayvancılık sektöründe süt fiyatları konusunu yazmış, süt fiyatı ülkemizin çözemediği sorunlardan birisidir. Şu dönemde fiyat maliyetin altındadır ve hayvancılık sektörü zor durumdadır. Bu yıl turizmdeki kayıp, et, süt gibi gıda tüketimi kanalıyla tarım sektörümüzü de etkilemiştir. Bu konu ulusal basının da gündemindedir, TOBB Ekonomik Şurasında da konuşuldu ve Hükümet gündemine girdi.
Önemli bir konuyu 4’üncü Grubumuz, gıda sektörü gündeme getirmiştir. Arkadaşlarımız yerel firmaların kargo sorununa karşı yerel dağıtım kanalı kurulması gerektiğini söylüyorlar. Antalya 4.0 çalışmamızda akıllı lojistik altyapısı kurulması gerektiğini defalarca bunu dile getirdim. Sektörümüzün de bunu konuşmaya başlaması olumlu bir gelişmedir. Bu konu zaten stratejik plan hedeflerimiz için de yer almıştır, bunun için birlikte çalışacağız.
Marketlerin kaldırım işgalleri ortadan kalkmalı
8’inci Grubumuz, yani toptan ve perakende gıda grubu, ulusal zincir mağazaların yayılması konusunu ele almıştır. Arkadaşlarımız binalarda taban alanı dışına taşan çıkmalara izin verilmemesini savunuyorlar. Marketlerin kaldırım işgallerinin ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Her köşede zincir mağaza açılmasının mahalle kültürünü ve küçük esnafı bitirdiğini yıllarca söyledik.
Arkadaşlarımızın bu talep ve uyarılarını Hükümetin ve belediyelerimizin dikkate almasını ümit ediyorum. Bu konuda ısrarlı olmalıyız.
40’ıncı grubumuz, sigorta sektörü, deprem sigortasında yanlış metrekare bilgisi verildiği konusunda uyarı yapmaktadır.
İç piyasada cam sıkıntısı
19’uncu grubumuz iç piyasada cam bulunmadığını söylüyor, geçen ay ulusal basında bu haber çıktı, ama arkası gelmedi. Sadece cam değil, bazı girdilerde tedarik sıkıntısı son zamanda arttı. Bunun bir nedeni dünya ekonomisindeki durumdur, diğer nedeni ise gümrük vergilerindeki artıştır. Ayrıca ihracat yapabilen dış pazarı tutabilmek için iç piyasa yerine ihracatı tercih etmektedir.
20’nci grubumuz elektrik maliyetinin düşürülmesi yönünde adım atılmasını, TRT payı gibi maliyet kalemlerinin kaldırılmasını talep ediyor. 46. grubumuz HGS sistemindeki sorunları dile getirmiştir.
Bu üç grubumuzun dile getirdiği sorunlar aslında yine Rekabet Kurumu’nun ele alması gereken konulardır. Cam sektöründe bazı firmalar zaten Rekabet Kurumu’nun gündemindedir. HGS gibi sistemlerde PTT tekel durumundadır. Komitemizin devamlı yazdığı taşıt muayenesinde de tekel vardır. 1980 öncesi devlet işletmeleri yatırım ve hizmette geri kalırdı. Şimdi özel şirket tekelleri aynı duruma gelmeye başladı. Bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz.
Destekler, pandemiden dolayı aşırı ciro kaybına uğramış işletmelere verilsin
36’ncı grubumuz Antalya Bölgesi’nin afet bölgesi ilan edilerek turizm sektöründe kira, vergi, SGK, elektrik gibi borçların 1 yıl süreyle faizsiz bir şekilde ertelenmesini istiyor. Halen en önemli meselemiz, gerçekten pandemi nedeniyle sıkıntı çeken işletmelere yeterli desteğin sağlanmasıdır.
Avrupa’da restoranlar kapandı, ortalık ayağa kalktı, şimdi bu sektörlere yeni destekler veriliyor. Pandemi nedeniyle kapanan işletmelere 10 bin Euro, 15 bin Sterlin gibi nakit destekler veriliyor. Burada artık afet veya başka şey demenin de faydası yoktur. Ben seçici destek isterken, il, sektör ve işletme bazında kriterler konulsun dedim. İl pandemiden etkilenmişse bir puan verirsiniz, sektör etkilenmişse bir puan verirsiniz, işletme pandemi nedeniyle kapanmış ve ciro kaybetmişse puanlarsınız, buna göre destek verirsiniz.
Hangi ilde olursa olsun pandemi nedeniyle önceki yıllara göre aşırı ciro kaybına uğramış işletmeler belirlensin, buna göre destek verilsin. Erzurum’daki, Muğla’daki, Yalova’daki, Van’daki otel, restoran da etkilenmişse ona da aynı yardım yapılsın.
Aylardır bunu söylüyoruz, baştan herkes bunlara dikkat etseydi daha iyi olurdu.
Bu konuları, destek taleplerimizi, kredi desteği, istihdam desteği, kira ve genel gider taleplerimizi ısrarla tekrar edeceğiz. Çünkü bu sorunlar önümüzdeki aylarda da önemli olacaktır.”
Konut fiyat artışında Türkiye lideri olmaya devam ediyoruz
Meslek Komite talep ve görüşlerinin ardından konuşmasını sürdüren Çetin, şöyle devam etti;
“Sorunları söyledim, biraz da olumlu gelişmeler hakkında bilgi vereyim. Seracılık, sebze ve meyvede hem ihracat hem yatırım alanında olumlu gelişme devam ediyor. Ahşap, plastik, mermer, kimya, iklimlendirme ihracatımızda son dönemde toparlanma görüyoruz. Ekim ayında toplam ihracatımız yüzde 9.6 oranında artmıştır.
Konut fiyat artışında Türkiye lideri olmaya devam ediyoruz. Merkez Bankası Eylül ayı verisine göre bölgemiz yıllık fiyat artışında yüzde 38 oranıyla ilk sırada. Pandemiye rağmen Ekim ayında yabancılara 928 konut satışıyla geçen yılı geçtik. Konut inşaatı yatırımlarında hızlı bir artış görüyoruz.
Antalya’yı geleceğe hazırlamaya önem vereceğiz
Konut dışı inşaat yatırımlarında ise büyük bir düşüş görüyoruz. Otel yatırımları, ticari alan yatırımları, konut dışı bina yatırımlarında gerileme var. Bu nedenle Antalya’da kamu yatırımlarının hızlandırılması gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda sevindirici bir gelişme İzmir-Antalya otoyol projesinin Denizli-Aydın kısmının başlamış olmasıdır.
İnşallah hem Hükümet beklenen adımları atar hem de aşı konusunda hızlı bir gelişme olur ve daha güzel günlere çıkarız. Antalya’nın önümüzdeki sezonda hızlı biçimde toparlanacağına inanıyorum. Bugünün zorluklarını yenmek için dayanışma içinde olacağız, ama diğer taraftan Antalya’yı geleceğe hazırlamaya da önem vereceğiz.
ATSO Avantaj Karta akaryakıt indirimi fırsatı
Geçen ay stratejik plan çalışmamızdan söz etmiştim. Plan çalışmasının ilk aşamasında komitelerimize yazıp görüş almıştık. Geçen hafta bu dönemin öncelikli konuları hakkında tekrar görüşlerinizi sorduk. Anket sonuçları ATSO vizyonu, misyonu, Antalya geleceği konularında bile kafa yorulduğunu, güzel öneriler yapıldığını göstermektedir. Her görüş önemli ve değerlidir, görüşleriniz bu çalışmalara ışık tutmuştur. Gerek komite anketlerimize gerekse meclis anketimize katkı yapan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.
Anketlerde ortak görüşler içerisinde dikkat çeken bir konu üyelerle ilişkimizin güçlendirilmesidir. Üyelere daha fazla destek önerileri de yapılmıştır. Son dönemde ATSO Avantaj Karta akaryakıt indirimi gibi çalışmalar yaptık. Güzel çalışmalar yapıyoruz çalışmalarımızı duyurmak kolay olmuyor.
Üye ilişkileri konusunda ilerleme sağladık. Aslında ağ ekonomisi, networking dediğimiz konu bunu da içermektedir. Ağ ekonomisi bütün kurumlar ve işletmelerin anlaması gereken bir konudur. Her işletme müşteriyi bir üye gibi, abone gibi görmelidir.
Her işletme müşteri ilişkilerini, tedarikçi ilişkilerini ağ ekonomisi şeklinde tasarlamalıdır. Biz de Oda olarak farklı sektörleri, örneğin inşaat sektörü ile malzemecileri, yazılım sektörüyle turizmi daha sık bir biçimde bir araya getirmeliyiz. Komitelerimizin bir faaliyeti bu etkinlikler olmalıdır. Bu konuda daha çok çalışacağız.
Dijital dönüşüm, e-ticaret, akıllı tarım, ihracatın geliştirilmesi konuları anketlerde desteklenen konular olmuştur.
Anketlerde proje konuları olarak öne çıkan üç konu alternatif turizm, 2023 yılı sembol eseri ve kent estetiği olmuştur. Kent estetiği konusunu stratejik plana ekledik, güzel bir katkı olmuştur. Marka kent konusu da öne çıkan konulardan birisidir. Stratejik plana önümüzdeki günlerde son halini vereceğiz. Gelecek ay bütçeden önce bitirmeyi hedefliyoruz.
EXPO alanı, toplu işyerleri, lojistik merkezi, veri merkezi, yerel ürünlerin markalaşması gibi projelerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Komitelerimiz bu konularda üyelere yol göstermeli, liderlik etmelidir. Elbette ki hepimiz büyük bir sorumlulukla çalışıyoruz.”