Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonomik koşulların döviz ve faiz üzerindeki baskıyı azalttığını belirten Başkan Çetin, “bu süreç, Türkiye’ye enflasyonu düşürme yönünde olumlu bir pencere açmıştır. Ekonomi yönetimi bu fırsatı değerlendirmelidir” dedi. Başkan Çetin, elektrik, şeker, akaryakıt zamları, dayanıklı tüketim malları ve otomotivde vergi indirimlerinin sona ermesinin etkisinin ise Temmuz ayı enflasyonuna yansıyacağını kaydetti.

ATSO Başkanı Çetin, açıklamasında şunları kaydetti:

“2019 Haziran ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 0,03, Yurtiçi ÜFE’de yüzde 0,09 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 15,72, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 25,04 olarak gerçekleşmiştir.

Enflasyon beklentilere uygun olarak olumlu baz etkisi, döviz kurlarındaki gerileme, giyim indirimleri, mevsimlik sebze ve meyve fiyatları sayesinde düşmüştür.  Elektrik, şeker, akaryakıt zamları, dayanıklı mallar ve otomotivde vergi indirimlerinin sona ermesi Haziran enflasyonuna hiç yansımamış, Temmuz ayına kalmıştır.

Gıda grubunda işlenmiş gıda fiyatları aylık yüzde 2.44 artarken, domates, biber, patlıcan ve patates fiyatlarındaki sert düşüş gıda enflasyonunu düşürmüştür.

Aylık olarak en yüksek artış gösteren seçilmiş maddeleryüzde 35,72 ile limon, yüzde 34,90 ile yurtiçi turlar, en fazla düşüş gösteren seçilmiş maddeler yüzde 44,97 ile domates,yüzde 32,67 ile patates ve yüzde 29,36 ile patlıcan olmuştur.

Kış aylarında tüketiciyi, yaz aylarında üreticiyi koruyacak planlamaya ihtiyaç bir var

Yıllık enflasyonun sebze ve meyvede yüzde 11.48 iken, işlenmiş gıdada yüzde 23.41 olması dikkat çekicidir. Gelişmiş bir yönlendirme ve piyasa tedarik sistemimiz olmadığı için meyve ve sebze fiyatları yaz ve kış aylarında arz ve talep dengesizlikleriyle sert biçimde dalgalanmaktadır. Kış aylarında tüketiciyi, yaz aylarında üreticiyi koruyacak bir planlama, depolama, tedarik ve ticaret sisteminin kurulması konusunda daha hızlı bir ilerleme gerçekleştirmelidir.

Yİ-ÜFE’de, sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,50 artış, imalat sanayi sektöründe yüzde 0,45 düşüş, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektöründe yüzde 7,83, su temini sektöründe yüzde 0,43 artış olarak gerçekleşmiştir.

Baz etkisi, döviz kurundaki düşüş ve küresel etkiler enflasyonu frenledi

Üretici fiyatlarında gerilemede de yine döviz kuru dışında, baz etkisi ve küresel enflasyonun gerilemekte olması da rol oynamaktadır. Bu faktörlerin enflasyonu düşürücü yönde bir süre daha devam etmesini bekliyoruz. Ancak, elektrik zammı, vergi ayarlamaları, gibi etkenler Temmuz ayı enflasyonuna etki edecektir. Bütçe açığı nedeniyle kamu tarafından yönlendirilen bütün fiyatlarda yükselme devam edecektir.

Küresel ekonomik koşullar döviz ve faiz baskısını azaltmış, Türkiye’ye enflasyonu düşürme yönünde olumlu bir pencere açmıştır. Ekonomi yönetimi bu fırsatı değerlendirerek enflasyon oranını tek haneye çekmek için çaba harcamalıdır. Çünkü dünya ortalama enflasyonu yüzde 3.5 düzeyindeyken, ülkemizde TÜFE’de yüzde 15, ÜFE’de yüzde 25 gibi oranlar beklentileri ve yatırım ortamını bozmaktadır. Bu çerçevede Merkez Bankasının enflasyonla mücadele kararlılığını bozmadan faiz indirimlerini kademeli biçimde hayata geçirmesi yararlı olacaktır.

Ekonomide güven tesis edecek adımlar atılmalı

Ekonomide küresel ve mevsimsel faktörlerin elverişli olması, son dönemde üretim cephesinde dipten dönüş sinyallerinin güçlenmesi temel ekonomik sorunlarımızın ihmal edilmesine yol açmamalıdır. Ülke risk primimizi düşürmek, vergi reformuyla bütçeyi KDV ve ÖTV bağımlılığından kurtarmak gibi konular hızla gündeme alınmalıdır. Bu nedenle ekonomi yönetiminde güven tesis edecek adımların atılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu dönemde doğru adımlar atıldığı takdirde 2020 ve 2021 yıllarında güçlü bir büyüme performansı mümkün olabilecektir.

Batı Akdeniz enflasyonu turizmin de etkisi ile ülke ortalamasının üzerinde

Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 0,23, altı aylık bazda yüzde 5,92 ve yıllık bazda yüzde 16,73 olarak gerçekleşmiştir. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 9., altı aylık enflasyonda 4.ve yıllık enflasyonda ise 10.sırada yer almıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi’nin, turizm sezonundaki canlanmanın da etkisi ile aylık, altı aylık ve yıllık değerlendirmede Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür.

Bölgedeana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artışlar yüzde 3,61 ile  “lokanta ve oteller”, yüzde 1,85 ile “çeşitli mal ve hizmetler” ve yüzde 1,01 ile “sağlık” gruplarında görülürken, en fazla düşüş ise yüzde 1,51ile “gıda ve alkolsüz içecekler”ve yüzde 0,52 ile “giyim ve ayakkabı” gruplarında görülmüştür.