Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan Ocak ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gıda enflasyonundaki aşırı yükselişe dikkat çeken Başkan Çetin, sektörde girdi tedarikinden üretim ve perakendeye kadar her aşamanın analiz edilmesi, verimlilik artışı ve maliyet düşüşü sağlayacak önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
ATSO Başkanı Davut Çetin, açıklamasında şunları kaydetti:
Ocak ayında Antalya’yı etkileyen hortumlar özellikle gıda kaynaklı enflasyonun yükselmesine neden olmuş, 2019 Ocak ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 1,06, Yurtiçi ÜFE’de yüzde 0,45, yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 20,35, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 32,93 olarak açıklanmıştır.
Gıda fiyatları enflasyonu yukarı çekiyor
Ocak ayında başta giyim, elektrik, doğal gaz olmak üzere birçok mal grubundaki fiyat indirimlerine rağmen yüzde 6,43 oranında artan gıda fiyatları aylık enflasyona 1.6 puan katkı yapmıştır. Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 6.4 ile gıda ve alkolsüz içecekler”, yüzde 3,6 ile “çeşitli mal ve hizmetler” ve yüzde 3,5 ile “sağlık” gruplarında görülürken, en fazla düşüş yüzde 7,9 ile “giyim ve ayakkabı” ve yüzde 3,1 “konut” gruplarında görülmüştür.
TÜFE’de aylık olarak en yüksek artış gösteren maddeler yüzde 120,9 ile köprü geçiş ücreti, yüzde 87,9 ile çarliston biber, yüzde 80,9 ile patlıcandır.
Gıda enflasyonu sezonluk arz ve talep farklılıklarına aşırı derecede duyarlı kalmaya devam etmektedir. Sebze ve meyve fiyatlarındaki aşırı yükselişler Antalya ürünleriyle sınırlı değildir, kuru soğan, patates, ıspanak, havuç gibi ürünlerde de aylık ve yıllık enflasyon oranları çok yüksektir. Buna karşılık portakal, elma, mandalina gibi ürünlerde yıllık enflasyon düşük düzeyde kalmıştır. Dolayısıyla gıda enflasyonunda her ay Toptancı Haller ile ilgili olarak aynı şeyleri konuşarak zaman kaybetmek yerine, girdi tedarikinden üretim ve perakendeye kadar her aşamanın analiz edilerek verim artışı, maliyet düşüşü sağlayacak önlemler alınmalıdır. Antalya’da büyük bir sera modernizasyonu programı başlatılmalı ve yeni nesil üretici örgütlenmesi gerçekleştirilmelidir.
Tüketici enflasyonunda meyve ve sebze dışında birçok sektörde talep düşüklüğü nedeniyle fiyat indirimlerinin başladığı, ancak az sayıda üretici olan sektörlerde fiyat artışlarının yüksek kaldığı görülmektedir. Talep daralması nedeniyle konut kirası ve hizmet ücretleri artışları da sınırlı kalmaktadır.
TÜFE, talep daralmasına rağmen yüksek kaldı
Elektrik ve doğal gaz indirimleri, ekmek, sigara, su faturası, belediye otobüsü, taksi ücretlerinin kontrollü olarak artırılmaması yıllık TÜFE’nin yüzde 20’de kalmasına imkan sağlamıştır. Yönlendirilen fiyatlar hariç tutulduğunda TÜFE’de aylık artış yüzde 1.66, yıllık artış yüzde 22.52dir. Dolayısıyla TÜFE ekonomideki talep daralmasına rağmen yüksek kalmaya devam etmektedir.
Yİ-ÜFE artışının yüzde 55’i gıda kaynaklı
Yİ-ÜFE, Eylül ayındaki yüzde 46’lık tepe noktasından gerilemeye devam etmektedir. Ocak ayındaki yüzde 0.45 artışın 0.25’i yani yüzde 55’i gıda kaynaklıdır. Gıda dışında, tekstil, otomotiv ve elektrikli teçhizat enflasyonu artırıcı yönde, ham petrol ve tütün ise düşürücü yönde etki yapmıştır.
Enflasyonla mücadele kararlılıkla devam etmeli
Enflasyonda Mayıs ayından itibaren olumlu baz etkisiyle düşüş beklenmektedir, ancak ertelenmiş fiyat artışları ve talep düşüklüğünün yavaşlatıcı etkisine rağmen ÜFE’nin yüksek kalması, enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam ettirilmesini gerekli kılmaktadır.
Batı Akdeniz’de enflasyon Türkiye ortalamasını üzerinde
Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 1,24 ve yıllık bazda yüzde 21,17 olarak gerçekleşmiştir. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık ve yıllık enflasyonda 14. sırada yer almıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi’nin, aylık ve yıllık değerlendirmede Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür.