Antalya Valisi Münir Karaloğlu, ihracat rakamlarında gözükmeyen turizm gelirinin de eklenmesi halinde ihracat geliri açısından Antalya’nın İstanbul’un ardından ikinciliğe yükselebileceğini söyledi.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, merkezi Ankara’da bulunan Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Antalya Temsilciliği üyesi, kent ekonomisi alanında görev yapan medya mensuplarıyla bir araya geldi. EMD Antalya Temsilciliği üyelerinin ziyaretinde Vali Karaloğlu, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İKİ ANA SEKTÖR TURİZM VE TARIM
Antalya’da iki başat sektörün turizm ve tarım olduğuna dikkati çeken Vali Karaloğlu, iki sektör açısından 2018’in Antalya açısından iyi geçtiğini kaydetti. Turizmde 13 milyon 648 bin turist sayısıyla bütün zamanların rekorunun kırıldığını belirten Vali Karaloğlu, yeni süreçte Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da ifade ettiği gibi şimdiki yeni bakış açısıyla sadece turist sayısına değil, kişi başı turist gelirine de bakıldığını dile getirdi.
TURİZM İYİ OLURSA HEPSİ İYİ OLUR
Tarım sektöründe de hem miktar hem gelir olarak artış olduğunu söyleyen Karaloğlu, burada miktar artışının gelirden fazla olması nedeniyle, bu konuya odaklanılması gerektiğini vurguladı. Karaloğlu, “Tarımdaki artış turizm kadar kolay olmaz. Turizm sektörünü hep söylüyoruz, ana taşıyıcı sektördür. Turizm iyi olursa tarım da, ticaret de, hatta sanayi de iyi olur. Antalya’da o yüzden turizmi konuştuğumuzda tarımı da, ticareti de, sanayiyi de konuşuyoruz dolayısıyla” dedi.
2019’DA DAHA VERİMLİ BİR YIL BEKLENTİSİ
2018’de Türkiye’de özellikle döviz üzerinden yapılmak istenen operasyon dolayısıyla ciddi sıkıntılar yaşandığına değinen Vali Karaloğlu, Antalya’da ise hem turizm hem tarım sektörü iyi olunca 2018’in Antalya açısından iyi geçtiğini söyledi. 2019 beklentilerinin de 2018’in üzerinde olduğuna işaret eden Karaloğlu, “Turizmde, tarımda ve ticarette ve sanayide gelen ilk verilerde görüyoruz. Turizmde ön rezervasyonda, tarımsal faaliyetlerde görüyoruz ve inşallah 2019, 2018’e göre daha verimli, üreticimizin daha mutlu olduğu bir sezonu geçirmiş olacağız” diye konuştu.
TURİZM İHRACAT SAYILIRSA 16-17 MİLYAR DOLAR
Antalya’nın ihracat rakamının 1.2 milyar dolar olduğu, ancak turizm gelirinin toplam ihracat rakamında gözükmemesinin hatırlatılması üzerine Vali Karaloğlu, “Sadece turizm değil, inşaat, lojistik gelirlerini de bu işten saymıyorduk. Şimdi artık turizm geliri de TİM’de temsil ediliyor. Ama tam ihracat sayılmıyor, hizmet geliri olarak görülüyor. Aslında bir dış satım ve ona baktığımızda Antalya Türkiye’nin en önemli illerinden biri oluyor. Belki İstanbul’dan sonra ikinciliğe yükselebilir. Turizm gelirlerinin tamamı ihracat rakamı sayılırsa o zaman 1.2 milyar değil de 17-18 milyar dolarlık bir şehre dönüşebilir” dedi.
TÜM KURUMLARDA SIFIR ATIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından Türkiye genelinde başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesinin Antalya’daki uygulamaları hakkında da bilgi veren Vali Karaloğlu, valilik olarak ilk etapta tüm kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelere 3 ay önce gönderilen genelgeyle kendi binalarında sıfır atık projesine geçme talimatı verildiğini söyledi. Birçok kurumun da uygulamaya başladığını belirten Karaloğlu, “Öncelikle biz kendi bahçemizden, kendi evimizin önünden başlıyoruz, kamu kurum ve kuruluşlarından sonra oteller. Türkiye’de bu yapıya en kolay geçecek yapılar oteller. Manavgat bölgesinde tüm otel yöneticilerine dönük uzmanlar tarafından eğitimler verilmeye başladı. Yani biz Antalya’da eğer bu projeyi tam uygularsak elimizde 2 bin 500 turizm tesisi var, restoran, oteller tamamını sıfır atığa geçirebiliriz. Bunu sağladığımızda, artık turizmde çevre duyarlılığı müşteri açısından çok önemli ve müşterinin üstünde ciddi bir tanıtım, reklam vasıtası” diye konuştu.
ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ
Atıkların ayrıştırılması konusunun bir zihniyet dönüşümü gerektirdiğine de değinen Vali Karaloğlu, marketlerdeki ücretli poşet uygulamasının sulandırılmaya çalışıldığını, ama bir hafta içinde toplumun sahiplendiğini söyledi. Karaloğlu, bu projenin de Türkiye genelinde uygulanan en iyi projelerden biri olduğunu, hem toplum hem de okullar ve kurumlardaki sahiplenmenin iyi düzeyde olduğunu kaydetti. Karaloğlu, “Sıfır atığı uygulayabilmenin ön koşulu ayrıştırarak toplamanızdan geçiyor. Atığı eğer karıştırarak toplarsanız sıfır atık oluşturmanız mümkün değil. Şimdi biz konakta da sistemi oluşturduk. Elinize geçen her şeyi aynı yere atmak bir kültür ve şimdi onu dönüştürmek zannedildiği kadar kolay değil” dedi.
ATIK BİR YÜK DEĞİL, ALTIN
Atıkların ayrıştırılmasının evlerde de yaygınlaşması gerektiğine dikkat çeken Karaloğlu, “Kendi evinizde deneyin kağıdı ayrı yere, metali ayrı yere, organiği ayrı bir yere toplamayı, zorlanırsınız. Çünkü bir alışkanlık var ama mutlaka ayrıştırarak toplama alışkanlığını konutlardan başlayıp tüm topluma getirmemiz lazım. Artık atığın bir yük, maliyet değil bir gelir olduğunu, atık gerçekten bir altındır ve bunu büyükşehir belediyesi atıktan elektrik üreterek gösterdi. Bu proje Türkiye genelinde müthiş farkındalık oluşturdu. Hanımefendi üzerinden yürümesi de çok güçlü kılıyor. Bu işlerin zaten kadın eli değmeden yürümesi mümkün değil. Evlerde kadınlar istemeden atığı ayrıştırmanız mümkün değil. Kadınlar çevre temizlik konularında erkeklere göre çok daha duyarlı” diye konuştu. DHA