Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Ekim Ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki yaklaşık 20 puanlık farkın reel sektör üzerindeki maliyet baskısını devam ettirdiğini kaydeden Başkan Çetin, üretici üzerindeki maliyetlerin tüketici enflasyonuna yansımasının kaçınılmaz olacağını kaydetti.
Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti:
2018 Ekim ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 2,67, Yurtiçi ÜFE’de yüzde 0,91 artış göstermiştir. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 25,24, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 45,01 artış göstermiştir. Türkiye, maalesef enflasyon oranında Sudan, Arjantin, İran, Suriye, Liberya gibi ülkelerin ardından dokuzuncu sıraya yükselmiştir.
ÜFE ve TÜFE arasındaki 20 puanlık fark reel sektör üzerindeki maliyet baskısının devam ettiğini ve döviz kuru ile birlikte maliyetler düşmedikçe maliyetlerin TÜFE’ye yansımasının kaçınılmaz olacağına işaret etmektedir. Nitekim beklenti anketleri sonuçları, enflasyonun birkaç ay boyunca yüksek kalmaya devam edeceği, 2019’un ikinci yarısından itibaren yüzde 15 civarına ineceği, 2020 yılında çift haneli enflasyon yaşanacağı ve ancak 2021 yılında tek haneli enflasyona dönüş olacağı yönündedir.
Yüksek enflasyonun ekonomik ve sosyal yapıda ciddi etkileri olur
Böyle yüksek bir enflasyonun devam etmesinin ekonomik ve sosyal yapımızda ciddi etkileri olacağına dikkat etmek zorundayız. Son bir yılda gıda fiyatlarının yüzde 30, sebze ve meyve fiyatlarının yüzde 50, elektrik-doğal fiyatlarının yüzde 25, giyim fiyatlarının yüzde 35 artması önemli bir yoksullaştırıcı etki yaparak piyasada sert bir durgunluğa neden olmuştur.
Vergi indirimleri enflasyonu geriletecek, piyasayı canlandırıcı etki yapacaktır
Ağustos ve Eylül aylarında rekor düzeyde aylık ÜFE artışları gerçekleştikten sonra aylık artışın yüzde 0.91’e düşmüş olması olumlu bir gelişmedir. Ayrıca mobilya, beyaz eşya ve otomotivdeki vergi indirimleri hem enflasyonu geriletecek hem de piyasayı canlandırıcı etki yapacaktır. Bununla birlikte enflasyonla mücadelenin enflasyon beklentilerini çıpalayacak bir söylem ve daha köklü reform adımlarıyla desteklenmesi zorunludur.
TÜFE’nin aylık yükselişinde giyim, gıda ve elektrik-doğal gaz fiyatlarındaki artış, yıllık yükselişinde ise gıda, akaryakıt-ulaştırma, elektrik-doğal gaz ve ev eşyası fiyatlarındaki artış etkili olmuştur. Sebze fiyatlarında Antalya örtüaltı tarım ürünlerine geçiş kaynaklı artış sözkonusudur. Yİ-ÜFE’de aylık artış özellikle elektrik fiyatlarına yapılan zam kaynaklı olmuştur. Bunun dışında etkili olan iki grup gıda ve kağıttır. ÜFE’de yavaşlama süreci başlamış olmakla birlikte temel girdilerde maliyet azaltıcı önlemler enflasyonun daha hızlı düşmesi için yararlı olacaktır.
Batı Akdeniz’de enflasyon
Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık yüzde 2,30, on aylık yüzde 23,90 ve yıllık bazda yüzde 26,45 olarak gerçekleşmiştir. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 21.,on aylık enflasyonda 8., yıllık enflasyonda ise 13., sırada yer almıştır.