Tüm dünyayı sarsan Pandemi süreci ve sonrasında yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı finansal piyasalarda bir terimi tekrar trend haline getirdi. Bu kavrama aslında Sermaye Piyasasından oldukça alışığız. Son yıllarda Küresel piyasalarda gördüğümüz yüksek volatilite, finansal kuruluşların risklerini de oldukça arttırdı.
Volatilite, finansal piyasalarda belirli bir ürünün belirli bir zaman içerisinde fiyatında yaşanan oynaklığıdır. Genellikle standart sapma ile ölçülmektedir.
Risk ve belirsizlik kavramlarıyla aynı anlama gelen volatiliteyle ilgili çalışmalara olan ilgi, son dönemlerde artış göstermiştir.
Finans sektörü içinde olsun olmasın son zamanlarda yaşadığımız çalkantılı sürecin herkes farkında ve hepimiz zorunlu olarak finansal okuryazar olduk. Değişen piyasa koşullarına ayak uydurmak öngörülemez oldu. Tahmin gücünün neredeyse olanaksız hale gelmesi finansçıların da aksiyon planlarını oldukça etkiledi.
Risk Yönetimi konusu tüm sektörlerde ön plana geçti. Bankacıların ve Finansçıların sürekli olarak risk analizi ve raporlama yapmalarına neden oldu çünkü genellikle belirsizliğin arttığı dönemlerde volatilite yüksek olur.
Uluslararası piyasalarda ülkeler arası etkileşimin artmasıyla birlikte volatilite ve getiri yayılımının önemi önemli ölçüde arttı. Volatilite yayılmasının tahmin edilmesiyle ilgili piyasaya ya da finansal enstrümana yatırım yapma kararı alınabiliyor fakat gerçekten artık ekonomistlerin, finansçıların işi çok zor…Bu karar alma sürecinde etkenlerin ve fiyat oynaklığın artması, yanlış finansal politikalar, rasyonel olmayan tutum ve davranışlar vb. etmenler krize sürükleyebiliyor.
Her ne kadar belirsizlik rüzgârları üstümüze esiyor olsa da, biz hep iyiyi düşünmeye ve güzel günlerin bizi beklediğine inanmaya devam etmeliyiz. Sadece bu süreçte Türkiye değil birçok dünya ülkesi bu çarkın içinde..
Akademisyen olan Levine, finansal sitemlerin beş temel fonksiyonu olduğunu vurgulamakta ve finansal sistemlerin bu beş temel fonksiyonların yerine getirilmesi durumunda ekonomik büyümenin gerçekleşeceğini ileri sürmektedir. Bunlar:
- Ticareti kolaylaştırma, ürün çeşitlendirmesini ve riskin bir merkezde toplanmasını sağlama,
- Etkin kaynak dağılımını sağlama,
- Yönetici ve firmaları denetleme,
- Tasarrufları harekete geçirme,
- Mal ve hizmet değişimini kolaylaştırma
Bu çerçevede, her bir firma kendisine bir yol haritası çizmeli ve kendi fonksiyonlarını oluşturmalıdır. Piyasaların dinamikleri farklı olduğu için yaylardan çıkan oklarda farklı hedeflere gidiyor. Bu zor yolculukta herkese iyi şanslar.
ATSO Kurumsal Gelişim Müdürlüğü